İngiltere'de yaşamanın zor yanlarından biri de, genellikle ABD televizyon takviminin bir gün gerisinde olmamız. "Lost" gibi çok konuşulan diziler, burada yasal olarak izlenebilir hale gelmeden çok önce internet tarafından spoiler yememiş olması nadir bir durumdu. Yaygın korsanlığı önlemek amacıyla, "Game of Thrones" ve "Succession" gibi diziler sabaha karşı 2 veya 3'te yayınlandı. Bu sayede, diziyi işe gitmeden önce izleyip spoiler yememek isteyen tutkulu izleyiciler, filmleri DVR'larına kaydedip izleyebiliyorlardı. Aksi takdirde, internette dolaşırken son derece dikkatli olmanız gerekiyordu. İnternet üzerinden çalıştığım için spoiler yemeden izleyebildiğim çok az dizi oldu.
Bu yüzden, İngiliz televizyonunun taç mücevherlerinden biri olan "Doctor Who"nun aynı muameleyi göreceğini öğrenmek beni oldukça üzdü. Serinin finansmanının büyük bir kısmı, İngiltere'deki televizyon sahiplerinin ödediği lisans ücretlerinden geliyor. Küresel eşzamanlı yayının, İngiltere yayınına bağlanmaması, özellikle ABD'ye öncelik verildiği bu açık düzenleme karşısında rahatsızlık verici. Özellikle alternatifin Cumartesi sabahı saat 2'ye kadar uyanık kalmak olduğu düşünüldüğünde.
Evet, bu durumun bir öncülü var. "The Five Doctors", İngiltere yayınından iki gün önce PBS'de ve TV filmi, on iki gün önce Fox'ta yayınlandı. Ancak bu, internette her büyük anın, yayınlandıktan saniyeler sonra resmi sosyal kanallar tarafından paylaşıldığı internet çağının öncesi bir zamandı.
