Hayalet hastalık olarak da anılan Fibromiyalji, Türkiye’de daha çok kadınları etkiliyor. Tıbbi testlerde teşhis edilemeyen “Hayalet Hastalık” yaygın kas ağrıları, yorgunluk, uyku bozuklukları ve zihinsel bulanıklık gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Hastalığın kökeni tam olarak anlaşılamamış olsa da genetik yatkınlık, stres, travma ve sinir sistemi bozuklukları gibi faktörler hastalıkta etkin rol oynuyor. Kadınların yaşam kalitesini günlük yaşam pratiklerini yapacak şekilde etkileyen Fibromiyalji (Hayalet Hastalık) konusunda Holistik Tıp hekimi Uzm. Dr. Dinçer Erdinç, hastalığın tedavisinde bütüncül bir yaklaşımın önemine dikkat çekerken neler yapılması gerektiğine yönelik bilgiler verdi.

Duygu Yeşilgöz/gazetevatan.comFibromiyalji, adeta hayalet gibi, tıbbi testlerde görünmüyor ancak etkileri çok gerçek. Ülkemizde hızla artan bu sendrom, kadınları yaygın kas ağrıları, yorgunluk, uyku bozuklukları ve zihinsel bulanıklıkla boğuşmaya zorluyor.

"Kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor"

Fibromiyalji, genetik yatkınlık, stres, travma ve sinir sistemi bozuklukları gibi faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkıyor. Dr. Erdinç, hastalığın tedavisinde bütüncül bir yaklaşımın gerekliliğine dikkat çekiyor. Fiziksel, ruhsal ve enerji bedeninin bir bütün olarak ele alınması, tedavinin etkinliğini artırıyor. Kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor ve tedavi sürecinde bireysel ihtiyaçların değerlendirilmesi büyük önem taşıyor. Bu görünmeyen düşmana karşı mücadelede, bilinçli bir yaklaşım ve toplumsal farkındalık hayati öneme sahip.

"Ağrıyla birlikte şişlik hassasiyet"

Yaygın ve kronik bir ağrı olan Fibromiyaljinin daha çok kadınlarda görüldüğüne dikkat çeken Dr. Dinçer Erdinç hastalığın yaşam kalitesini sıfıra indiren tam anlamıyla bir “Izdırap Sendromu” olduğunu vurguladı. Yaygın olarak kas ağrıları, yorgunluk, uyku bozuklukları, zihinsel bulanıklık gibi semptomlarla ortaya çıkan hastalığın kas ve yumuşak dokuda ağrıya sebep olduğunu dile getiren Erdinç, ağrıyla birlikte genellikle vücudun çeşitli bölgelerinde hassasiyet, sertlik ve zaman zaman şişlik hissinin de olabileceğini söyledi.

Belirgin bir nedeni olmadığı gibi anlaşılmasının da zor olduğunu belirten Erdinç, hastalığın en önemli sebebini genetik yatkınlığa bağladı ve “Aile öyküsünde fibromiyalji olan kişilerde hastalık riski daha yüksek olabilir.” Dedi.

"Şiddetli stres de etken"

Bazı durumlarda, travmatik olaylar veya şiddetli stresin de fibromiyalji semptomlarını tetikleyebileceğini, hatta kötüleştirebileceğinin de altını çizen Erdinç, sinir sistemi işleyişindeki bozukluklarla ilişkili de olabileceğini söyledi.

Yaygın vücut ağrıları, yorgunluk, uyku sorunları, bağırsak sorunları, anksiyete bozuklukları, zihinsel odaklanma zorluğu ve duygusal hassasiyetin de gözlemlendiğine vurgu yapan Erdinç, hastalığın bir nedeninin de bilinçaltı ve üstü stres olabileceğine dikkat çekti.

"Üç boyutlu tedavi şart"

Uygulanan tedavilere yönelik de bilgi veren Erdinç, “Kişiye özel analize dayalı bütüncül yaklaşımla tedavi etmek mümkün.” Dedi ve bu hastalıktan muzdarip kadınların genellikle mükemmeliyetçi insanlar olduğunu ve iyileşebilmeleri için mutlaka hem fiziksel hem ruhsal hem de enerji bedenleri açısından üç boyutlu olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altınız çizdi.