Panik atak, beklenmeyen ve ani olarak gelişen yoğun kaygı ve korku hissi ile karakterizedir. Bu ataklar sırasında kişi çeşitli fizyolojik ve zihinsel belirtiler yaşar ve genellikle ölüm korkusu gibi şiddetli duygular hisseder. Panik bozukluğu ise sürekli tekrarlayan panik ataklarının yaşandığı bir durumu ifade eder.
Prof. Dr. Tarhan, panik atakların beynin yanlış inanışlar ve aşırı zorlamalar nedeniyle tetiklenebileceğine ve kendi düşüncelerimizin atakları artırabileceğine dikkat çekmektedir. Ayrıca panik atakların hayatı ciddi şekilde etkileyebileceğini ve kişinin normal yaşantısını sürdürmesini zorlaştırabileceğini belirtmektedir.
Çocuklarda panik atak olmadığını ancak kaygı bozukluklarının bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, ergenlik çağında panik atakların görülebileceğini ve sosyal kaygıların bu dönemde önemli bir etken olduğunu vurgulamaktadır.
Bu değerlendirme, panik atak ve panik bozukluğunun tanı ve tedavisine ilişkin farkındalığı artırmak adına önemli bilgiler sunmaktadır. Ayrıca gereksiz tetkiklerin önlenmesi ve hastaların doğru şekilde yönlendirilmesi açısından da önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır.
