Antalya'nın coğrafi yapısının ve fay hatlarının risk oluşturduğunu açıkça ifade etmektedir. Özellikle alüvyon dolguların üzerine yapılan binaların büyük tehlike arz ettiğini ve gökdelen gibi yüksek binaların bu bölgelerde inşa edilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Ayrıca, yerel yönetimlere de çağrıda bulunarak deprem riski altındaki bölgelerde risk analizi ve azaltma çalışmalarının yapılması gerektiğini belirtmektedir. Altyapı çalışmalarında esnek ve dayanıklı malzemelerin kullanılmasının önemine de dikkat çekmektedir.

Prof. Dr. Görür, Türkiye'nin gerçek beka meselesinin deprem olduğunu vurgulamakta ve büyük şehirlerdeki sanayinin dağıtılması gerektiğini, böylece deprem riskinin ekonomik etkilerinin azaltılabileceğini savunmaktadır.

Son olarak, Kahramanmaraş depremleri öncesinde bölgede uzun süredir deprem beklentisi olduğunu belirterek, Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki fay hatlarının riskini vurgulamakta ve bu bölgelerdeki yerel yönetimlerin deprem hazırlıklarını hızlandırmaları gerektiğini ifade etmektedir.