6 Şubat Kahramanmaraş depremleri ile tanıdığımız ve büyük Marmara depremi hakkında yaptığı tahminler ile gündemden düşmeyen Prof. Dr. Naci Görür son açıklamalarında İstanbul depreminin kesin ve net olarak 7’den büyük olacağını vurguladı. Sismik bir boşluk bulunduğunu ve kırılmadan devam edemeyeceğini dile getiren Görür, "İkisinin ortası Marmara Denizi ve 1766'dan beri deprem yok. Burası sismik bir boşluk. Jeolojide sismik bir boşluk asla devam edemez, doldurulmak zorundadır. Burası kırılmak mecburiyetindedir, kırılmadan kalamaz. Özetle, İstanbul'da kesinlikle 7'den büyük bir deprem olacaktır." Dedi  

Maraş depremi sonrasında ortaya çıkan can kaybı ve hasarın büyüklüğü ile İstanbul depremi çok daha dikkate alınan bir konu oluyor. Uzmanların beklenen Marmara depreminin Maraş depreminden çok daha büyük ve yıkıcı güce sahip olacağına dair yorumları da konuya olan ilgi ve tedirginliği büyütüyor. 

Yerbilimci Prof.Dr.Naci Görür, Sarıyer’de bir üniversitede İstanbul’da olası depreme yönelik katıldığı 'İstanbul ve Deprem' programında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Görür, Marmara’nın batı bölgesini işaret ederek 1912 yılında Tekirdağ bölgesinde, 1999’da ise, Gölcük’te yaşanan depremleri hatırlatarak;  

"İkisinin ortası Marmara Denizi ve 1766’dan beri deprem yok. Burası sismik bir boşluk. Jeolojide sismik bir boşluk asla devam edemez, doldurulmak zorundadır. Burası kırılmak mecburiyetindedir, kırılmadan kalamaz. Oradaki hareketler ve enerji orayı muhakkak kırar. Bu Kuzey Anadolu’nun bir alışkanlığı var, depremleri doğudan batıya doğru taşıyor. Yani Kuzey Anadolu fayı her nerede bir deprem oluşturmuşsa oranın batısı bir sonraki deprem için hedef haline gelmiştir. Nitekim 1939’dan 2023’e kadar giden deprem zinciri hep doğudan batıya olagelmiştir. Bunlar çok basit. Doğa karmaşık olsa bile, insanı çok da aldatmayan tekerrür eden olaylar meydana geliyor. Bunun dışında yapılan hesapları kitapları söylemeyeyim, zaten Osmanlı tarihi var Bizans tarihi var, tarihi depremleri biliyoruz. Özetle, İstanbul’da kesinlikle 7’den büyük bir deprem olacaktır" dedi.  

Depreme karşı dayanıklılığın şart olduğunu vurgulayan Görür; Altyapı mesela; İstanbul’da muazzam bir şekilde kanalizasyonlar, içme suyu, doğalgaz şebekesi, tünel, metrolar, yollar var. Bunların deprem dirençli olması lazım. Bunlar ne kadar depreme dayanıklı, gerçekten ayakta duracak mı? Sokaklar, ne kadar açık kalacak, hangi caddeler açık kalacak.  

Sokaklar kapandığı zaman, itfaiye, cankurtaran nasıl girecek? Ölen insanlarımızı nasıl götüreceğiz, göçük altındakileri nasıl koruyacağız bunlar önemli konu değil mi? Bırakmışlar işi gücü ben 600 bina yapacağım 300 bin bina yapacağım orada yapacağım burada yapacağım.  

Aydın’da bu semt pazarı 848 yıldır kuruluyor Aydın’da bu semt pazarı 848 yıldır kuruluyor

Niye ? Müteahhitler de tabi elini ovuşturur, ben de olsam yaparım. Halen daha depreme hazırlık derken bina yapmayı konuşuyoruz biz. Önemli konular var burada, bina da çok önemli lakin eşgüdüm halinde yapmak lazım" şeklinde konuştu.