Dr. Kübra Güler, ağız kokusunun temelde ağız içi durumundan kaynaklandığını belirtiyor. Ağız kokusu, kişinin karşısındakini rahatsız edecek kadar şiddetli bir koku olarak tanımlanıyor. Dilin fırçalanması, ağız kokusu olan kişilere yapılabilecek ilk tavsiyelerden biri olarak öne çıkıyor. Dil kazıyıcı temizleme ürünleriyle dilin arkadan öne doğru kazınması öneriliyor. Ayrıca, ağız içinde bulunan protezler ve uyumsuz dolgular da mikroorganizma birikimine neden olabileceğinden bunların da düzenli temizliği önem taşıyor.
Dr. Güler, ağız kokusunun kronikleşmesinin iyileşmeyeceği anlamına gelmediğini vurguluyor. Günlük ağız temizliğinin, ağız kokusunun önlenmesinde önemli olduğunu belirtiyor ve her gün düzenli ağız bakımı yapan kişilerde ağız kokusunun geçeceğini ifade ediyor.
Ağız içerisindeki plakların günlük olarak oluştuğuna dikkat çeken Dr. Güler, bu plakların temizliğinin hastanın sorumluluğunda olduğunu belirtiyor. Ancak bazı durumlarda, tükürük yapısıyla ilgili olarak plak üzerinde hızlı mineral birikimi olabileceğini ve bu durumda diş taşı birikiminin oluşabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, ağız içi mikroorganizma dengesine bağlı olarak diş eti enfeksiyonlarının hızla ilerleyebileceğini ve bu durumda diş eti hastalıkları uzmanı tarafından tedavi edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Özetle, Dr. Kübra Güler, ağız kokusunun temiz nefes için düzenli ağız bakımının önemli olduğunu ve bu bakımın günlük olarak yapılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, bazı durumlarda diş eti rahatsızlıkları için uzman desteğinin gerekebileceğini belirtiyor.
