2004-2011 yılları arasından Denizli Belediye Başkanlığı yapan, şimdide Ekonomi Bakanı olan Nihat Zeybekçi’nin Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımıyla ilgili yapmış olduğu alakasız açıklama sonrası Denizli ilimizin Aydın’dan nasıl göründüğünü düşündüm.

Malum konu belediyecilik olunca aklıma hemen Denizli Belediyesi’nin kilit(!) ismi, “Sakallı” geldi. Sayın Zeybekçi’nin belediye başkanlığı döneminde Sakallı denilen gizemli ismin odasına uğramadan Denizli Belediyesi’nde kimsenin hiçbir işi yapılmıyormuş, iddia bu yönde.. Yani bu namı değer Sakallı öyle marifetliymişki ne işin varsa önce Sakallı’yı görmen gerekiyormuş.Aynı zamanlarda şimdi FETÖ’den tutuklanan bu ismin Nihat Zeybekçi’nin yakın akrabası olduğu söyleniyor. Haklısınız Sayın Bakan, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde böyle isimlere rastlayamazsınız. Herşey yasalara uygun bir şekilde yürür.

Bilemezsiniz beklide ondandır küçük çaplı gecikmeler. Varsın köprülü kavşağımız üç gün geç açılsın ama olmasın Denizli Belediyesi’nde ki gibi her işi çözen(!) bir Sakallı’mız..

Bu arada Denizlili arkadaşlarımızın belediyede odası olan bu Sakallı’yla ilgili merakı hala geçmiş değil..Neden önce Sakallı’ya yönlendiriliyordu herkes ?  Bilmem belki açıklamak istersiniz Bakanım.

Sayın Zeybekçi’nin yükü ağır. Nereye yetişeceğini şaşırmış durumda. Cumhuriyet tarihinin belki de en zor dönemini yaşadığımız bu günlerde Bakan olarak hemde Ekonomi Bakanı olarak zor bir görevi yürütüyor.

Şimdi Sayın Bakan’ı cari açık,işsizlik,kayıt dışı istihdam gibi sorularla bunaltmak istemiyorum. Hatta Türkiye’ye ilk beş ayda giren kaynağı belirsiz 2.6 milyar dolarla ilgilide bir soru sormayacağım. Yani ne önemi var ki Mısır limanlarını kullanamıyor olmamızın, merkezi Irak yönetimi ve Suriye yönetimiyle fiili savaş halinde olmamızın. Çoğu zaman kurtarıcımız olan Ortadoğu pazarının sıfıra yaklaşması hiç önemli değil.

Yani şimdi Aydın’ın ASTİM Köprülü Kavşağı dururken Rusya-Ukrayna pazarından mı konuşacağız ? Hadi canım sizde. Rusya ve Ukrayna pazarında çalışan şirketlerimiz batma aşamasında. Ruble’de ki rekor değer kaybı yatırımcıları iflasın eşiğine getirdi, 1 dolarlık ihracat için 65 cent ürünün üretilmesi için ithalata gidiyor.

Ne önemi var Allah aşkına. Şimdi kalkıp Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi’ye ASTİM Köprülü Kavşak gibi yoğun bir gündemi varken bu soruları mı soracağız ?

Hem zaten Sayın Bakan zor günler geçiriyor. Denizli’de FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan 10 kişiden 9’u Sayın Zeybekçi’nin yakın arkadaşı. Örnek vererek devam etmek istiyorum ki Sayın Zeybekçi’nin ASTİM Köprülü Kavşak’la ilgili yorumuna anlam verebilelim;

Mesela Sezai Günalp.. FETÖ’den tutuklandı. Sayın Bakanın yakın akrabası. Namı değer Sakallı.

Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer. Sayın Zeybekçi’nin yakın arkadaşı. Gözaltına alınma işleminin bile Nihat Zeybekçi’nin Moskova’da olduğu zaman yapılabildiği söyleniyor. Tutuklandı.

Eski Özel İdare Genel Sekreteri Adem Oklu,TKDK eski Genel Koordinatörü Ümit Dağdeviren, Ali Çelikkol,Alaattin Yavaşlar vs. vs…

Bu satırlar uzar gider. Denizli’nin paralel yapının merkez üssü olduğu iddiaları Aydınlıları çok üzüyor Sayın Bakanım. FETÖ soruşturması kapsamında ifade veren birçok önemli ismin, “konudan sizin haberinizin olduğunu” söylediği duyumları alıyoruz.

Üzülüyoruz.

Denizli’de Adem Oklu’nun serbest bırakılması olayında bir takım iddialar var ki hiç hoş değil. Bence ASTİM Köprülü Kavşak’la ilgili hassasiyetiniz bittikten sonra bu konuyla ilgilide birkaç kelam etmelisiniz.

FETÖ’nün Denizli imamının pratisyen bir hekim olduğu ve tayininin kimin tarafından yapıldığının açıklanması merakla bekleniyor.

Tutuklanan Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer’i Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İdare Kurulu’na kimin önerdiğide ayrı bir konu..

Ben ASTİM Köprülü Kavşak gibi önemli bir gündeminiz ve Denizli’de ki FETÖ soruşturmalarının yoğunluğu hasebiyle sizi daha fazla yormak istemiyorum. Bir Aydınlı olarak, ‘Aydın’dan Denizli’yi’ size aktarmak istedim.

Sizin Aydın için Karayolları Müdürlüğü’nden istediğiniz uyarıyı bizler Denizli için İçişleri Bakanlığı’ndan istiyoruz.