Haber Aydın’a Google News'te abone olun

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, "bana göre öncelikli bir mesele var. "Nisan” meselesi. Sedat Peker ile Hadi Özışık arasında konuşulan “Hani Nisan’da her şey değişecekti” cümlesi." dedi.

Fatih Altaylı, Sedat Peker'in videolarındaki o cümleye dikkat çekti: 'Aciliyet gerektiren konu budur'

Altaylı'nın konuyla ilgili bugünkü yazısı şöyle:

Lağım patlayınca önünde durmamak gerekir.

Bırakınız tüm pislik aksın.

En azından akabildiği kadarı aksın.

Sonra bakarsınız ne olduğuna.

Muhalefet partilerine tavsiyem de o yöndedir.

İzleyin.

Kritik yerlerde müdahale edin ama içine asla girmeyin.

Bırakın barajın arkasındaki her türlü pislik boşalsın.

Sonra bakarsınız hangisi kime ait diye.

Bazen kokusundan bile sahibine ulaşırsın pisliğin.

Yüksekçe bir yerden, kuş bakışı izlemeyi tercih ediyorum olan biteni.

Bu aşamada devreye girmesi gereken ise yargıdır.

Türk halkının ibretle izlediği bu hikayenin arkasındaki gerçeği ortaya çıkarması gereken yargı.

Adı geçen taraflardan birinin başvurması ile değil, bu devletin sahibi olan millet adına harekete geçip, tüm iddiaları araştıracak olan yargı.

Elbette biz de pisliğin debisi azalıp, içine bakılabilir hale geldikçe üzerimize düşeni yapacağız.

Tıpkı Susurluk zamanında yaptığımız gibi.

Dedikodu ve çamur atma boyutu ile gerçek boyutunu ayrıştırmaya çalışırız elbette.

Ama bana göre öncelikli bir mesele var.

“Nisan” meselesi.

Sedat Peker ile Hadi Özışık arasında konuşulan “Hani Nisan’da her şey değişecekti” cümlesi.

Benim bunca yıllık tecrübeme göre, eğer bu söylenen doğruysa aciliyet gerektiren konu budur.

İki soru önemlidir.

AK Parti gençlik teşkilatı ile gazete basacak kadar iktidara yakın birini yurt dışına kaçmak zorunda bırakan kavga nedir, onu nisan ayında geri getirecek olan gelişme ne olacaktı?

Cevapsız bu sorular önemlidir.

Gerisini bölüm bölüm izlemeye devam edebiliriz.

Son bölümü görmeden, bütün tabloyu göremeyiz.

Yumruk

İçişleri Bakını Süleyman Soylu AK Parti’nin tüm mafya örgütlenmesini hapse tıkan bir iktidar olduğunu söyledi.

Bunu birkaç gün önce ben de söyledim.

Ama bu artık geride kaldı.

AK Parti’nin ilk dönemlerinde hapiste olan organize suç liderleri, daha sonra serbest kaldı.

Zaten ben de yazımda bunun iktidarın güç kaybı göstergesi olarak gördüğümü belirttim.

Geçmişte de böyle olmuştu.

Sonunda bir Başbakan’ın bir mafya üyesi tarafından Macaristan’da yumruklanmasına kadar gitmişti iş.

Bu yüzden siyaset ile organize suç yakınlaşması iyi bir şey değildir. 

Sonunda devlet yumruklanır.