Yurttaş yeni yıla fiyat artışlarıyla başlıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2021’de abone gruplarına göre elektrik piyasasında güvence bedellerine yüzde 11 zam yaptı. Güvence bedelleri; sanayi ve ticarethane için 93.7kWh/TL’den 106.9 kWh/TL’ye, mesken için 33 kWh/TL’den 37.6 kWh/TL’ye yükseltildi. Yakın zamanda BOTAŞ’tan da gaza zam gelebilir.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Pala, son beş yılda mesken tarifesinde elektriğin kilovat saatinin yüzde 82.4 zamlandığını, 4 kişilik bir hanenin elektrik faturasının aylık 94.69 TL’den 172.75 TL’ye yükseldiğini söyledi.

Elektrik faturasının yüzde 52.3’ü enerji bedeli, yüzde 28.3’ü dağıtım bedeli, yüzde 19.4’ü vergi ve fonlardan oluştuğunu vurgulayan Pala, “Sektörün 40 milyar doların üzerinde ciddi borç batağı var. Tarifeler de bu borçtan payını alacak” dedi. Yeni zamların kapıda olduğunu vurgulayan EMO Başkanı Bülent Palaile yükselen faturaları konuştuk.

Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'a konuşan Pala'nın açıklamaları şöyle:

ŞİRKETLERE KÂR YURTTAŞA ZAM

- Elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerinin masraflar da yurttaşa yüklenecekti ama tepkiler sonrasında vazgeçildi, ne diyeceksiniz?

Elektrik dağıtım ve görevli tedarik şirketlerinin temsil, ağırlama, reklam, sponsorluk, bağış gibi harcamalarının 5 yıl daha elektrik kullanıcılarından tahsil edilmesine olanak sağlayan düzenlemeye karşı kamuoyunda oluşan tepki üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), sözkonusu tebliğ hükmünün kaldırılacağını açıkladı. EPDK’nın kararı olumlu olmakla birlikte yeterli değildir. EMO, dağıtım şirketlerinin çeşitli harcamalarını faturalara yansıtarak yeni gelir kapıları elde etmelerini sağlayan Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğe karşı 2016 yılından bu yana hem kamuoyunun bilgilendirilmesi için, hem de hukuki platformlarda etkin mücadele veriyor. Üstelik söz konusu tebliğde kamu yararı ve tüketici aleyhine olduğu için dava konusu yapılan hükümler sadece " sosyal harcama, reklam, bağış" gibi giderlerin tarifeye yansıtılmasından ibaret de değil.
Net kâr marjı ile şirketlere fazladan gelir, faturalarımıza fazladan yük...
Görevli tedarik şirketlerinin kar oranlarını belirleyen, özelleştirmelerin başladığı günden bu yana sürdürülen Brüt Kar Marjı Oranı yine EPDK Kurul Kararı ile 2021-2025 yıllarını kapsayacak şekilde 01.01.2021’den itibaren uygulanmak üzere içeriği değiştirilerek Net Kâr Marjı Oranı olarak yayımlandı. Değişiklik ile halen yüzde 2.38 oranında uygulanan Brüt Kar Marjı Oranı, 2021 yılı başından itibaren yine yüzde 2.38 ancak Net Kâr Marjı Oranı olarak uygulanacak.
Değişiklik ile şirketlerin tüketicilere yapacağı elektrik enerjisi satışlarından elde edeceği gelir artacak, şirketlerin gelir artışı da tüketicilere yük olarak daha da açıkçası zam biçiminde yansıtılacak.

20-25 MİLYAR DOLAR ATIL YATIRIM

- Elektrik fiyatları, 1 Ekim’den itibaren zamlı olarak uygulamaya girdi. Dört kişilik bir ailenin aylık 230 kWh üzerinden elektrik tüketim faturası yüzde 5,75 artarak 163,35 TL’den 172,75 TL’ye çıktı. Son 5 yılda elektrik faturaları nereden nereye geldi?

Türkiye elektrik kurulu gücü bugün net olarak 95 bin megavata (MW) ulaşmıştır. Şu ana kadarki en yüksek tepe tüketim değeri ise 49 bin MW olarak gerçekleşti. Yani kapasitemizin 2 katına yakın yedek gücümüz vardır. Kurulu gücün en tepe tüketim gücünden makul miktarda fazla olması gerekir ama neredeyse 2 kat yüksek olması kaynak israfı anlamına gelir. Zira Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2017 verilerine göre bin MW’lık bir enerji santralının maliyeti 1-1.5 milyar dolar arasında değişmektedir (nükleer santral hariç). Bu durum, elektrik üretim santrallarında nereden baksanız 20-25 milyar doların üzerinde atıl yatırım olduğu anlamına gelmektedir.
2020 yılının geride bıraktığımız 11 aylık dönemi içerisinde elektrik tüketim miktarımızın geçen yılın aynı dönemi ile benzerlik gösterdiğini, artış olmadığını söyleyebiliriz. Elektrik üretiminde ithal kaynak kullanımının yüzde 44 gibi yüksek bir oranda devam ettiği, özel sektör üretim payının da yüzde 80’in üzerinde olduğu görülmekte.

FATURA 94.69 TL’DEN 172.75 TL’YE YÜKSELDİ

- Peki mesken elektrik faturası 5 yılda nereden nereye geldi?

Elektrik abone sayısı en son resmi verilere göre 43 milyon 600 bini geçmiştir. Bunun yaklaşık 36 milyonu mesken aboneleridir.
Son beş yılda mesken tarifesinde elektriğin kilovatsaati vergi ve fonlar dahil yüzde 82.2’lik bir artışla 41.17 kr/kWh’ten 75.11 kr/kWh’e çıktı. Buna göre ayda 230 kWh (kilovatsaat) elektrik harcayan 4 kişilik bir hanenin elektrik faturası aylık 94.69 TL’den 172.75 TL’ye yükseldi.
Aynı dönemdeki TÜFE artış oranı yüzde 77.59 olarak gerçekleşirken, mesken tarifesindeki artış oranı yüzde 82.4 oldu.

TÜFE ORANININ 2 KATI ARTIŞ VAR

- Sadece haneler değil, Türkiye’de sanayici de çiftçi de çok pahalı elektrik kullanıyor. Sanayicinin kullandığı elektrik son yıllarda ne kadar arttı?

Son beş yılda sanayi (AG, tek terimli, tek zamanlı) tarifesinde elektriğin kilovatsaati vergi ve fonlar dahil yüzde 134’lük bir artışla 35.27 kr/kWh’ten 82.59 kr/kWh’e çıkmıştır. Aynı dönemdeki TÜFE artış oranının yüzde 77.59 olarak gerçekleştiği gözönüne alınırsa; TÜFE oranının 2 katı artış sözkonusu.
Son 5 yılda ticarethane (AG, tek zamanlı) tarifesinde elektriğin kilovatsaati vergi ve fonlar dahil yüzde 140’lık bir artışla 41.52 kr/kWh’ten 99.88 kr/kWh’e çıkmıştır. EPDK’nın aylık sektör raporlarını incelediğimizde; 2019 Ocak - Eylül dönemi ile 2020 Ocak - Eylül dönemi tarımsal sulamada harcanan elektrik miktarında yüzde 30 artış vardır. Bu da 2020 yılında yaşadığımız kuraklığın başka bir göstergesi olup, tarımsal maliyetlere yansıyacak.
Son 5 yılda tarımsal sulama (AG, tek zamanlı) tarifesinde elektriğin kilovatsaati vergi ve fonlar dahil yüzde 140’lık bir artışla 36.59 kr/kWh’ten 88.03 kr/kWh’e çıktı.

100 TL’NİN 20 TL’Sİ VERGİ VE FON

- Yurttaşa gelen faturaların ne kadarı tükettiği elektrikten kaynaklanıyor. Bir elektrik faturasında, fonlar, TRT payı da dahil kaç ayrı ücret ödüyoruz?

Tarife bileşenlerinin tanım, içerik ve tutarlarını şeffaf olarak takip etme olanağımız kalmamıştır. Vatandaşların kayıp-kaçak bedelleri konusunda hukuki kazanım elde etmelerinden sonra 2016 yılında faturalarımızdaki kayıp kaçak bedellerini gizlemek üzere enerji bedeli, dağıtım bedeli ile vergi ve fonlar’dan oluşan torba fatura dönemine geçilmiştir.
Bu uygulamadan sonra bu defa dağıtım şirketlerinin yüksek karlar elde etmesine olanak sağlayan dağıtım bedeli konusunda Odamızın öncülüğünde yürütülen çalışmalar üzerine 2019 Temmuz ayında enerji ve dağıtım bedelleri enerji tüketim bedeli adı altında birleştirilerek gizlenmiş, böylece karartılmış fatura dönemine geçilmiştir. Ekim 2020 dönemi mesken abone grubu (AG tek zamanlı) elektrik faturasının yüzde 52.3’ü enerji bedeli, yüzde 28.3’ü dağıtım bedeli, yüzde 19.4’ü vergi ve fonlardan oluşuyor.
Ödediğimiz her 100 TL’lik faturanın yaklaşık 20 TL’si vergi ve fonlardan oluşuyor. Elektrik dağıtım şebekesine verilen elektrik miktarının son 2 yıldır 250 milyar kWh civarında olduğu göz önüne alındığında, faturalarımızda 1 kuruşluk bir oynama (artma, azalma) yıllık toplam 2.5 milyar TL’lik rakama denk gelmektedir. Örneğin dağıtım bedeline yapılacak 1 kuruşluk zam, dağıtım şirketlerine 2.5 milyar TL gelir sağlayacaktır. Veya vergi ve fonlarda 1 kuruşluk artış devletin fazladan 2,5 milyar TL vergi geliri elde etmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle EMO olarak biz her tarife dönemi halkımızın çıkarlarını koruma adına çok sıkı incelemeler yapmaktayız.
Ocak 2016’dan bu yana elektrik faturalarımızdaki dağıtım bedeli yüzde 80 arttı. Dağıtım şirketlerinin hangi gideri bu süre içerisinde yüzde 80 arttı?

ELEKTRİĞE ZAM KAPIDA

- Yakın vadede elektriğe yeni bir zam bekliyor musunuz?

Bize göre elektriğe zam değil indirim yapılması gerekiyor. EMO yıllardan beri özelleştirmelere karşı mücadele verdi veriyor, bu zamana kadar uyarılarımız dikkate alınsaydı, şimdi tarifelerdeki indirimleri konuşuyor olurduk.
Dağıtım şirketlerinin çok sıkı denetlenmesi, kayıp-kaçak oranlarının azaltılması, hizmet kalitelerinin artırılması, fosil yakıtlı santrallara yerlilik-millilik, enerji açığı gibi bahanelerle verilen desteklerin kesilmesi, YEK suiistimalinin önlenmesi elektrik faturalarımızda hatırı sayılır bir iyileştirme sağlayacaktır.
Bunlar yapılmadan sözde maliyet bazlı faturalandırma gerekçesi ile yapılacak zamların tümü; sayıları 1700’ü bulan lisanslı elektrik üretim şirketlerinin ve 21 dağıtım bölgesini işleten, aralarında karmaşık ortaklık ilişkileri bulunan 17 şirketin fonlanması anlamı taşıyacaktır.