Başkan Uysal açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Buharkent’te bir fıkranın içindeki garip hallerden birinin içindeyiz. Komşunun evinde yaşayıp, kendi evine kahve içmeye gelen bir belediye başkanı yetmezmiş gibi, bir de onun beraberindekilerin yağ gibi suyun üstüne çıkan halleri ile uğraşıyoruz.

Yıllardır parçası oldukları sarayın saltanat kayığında keyif çatanlar, saltanat-taht benzetmeleri yapmış.

Konuşmak için konuşunca olacağı da budur zaten. “Deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki, demiş” bunlarınki de o misal hiçbir yeri doğru değil. Gerçi geçen gün dili çözülmüş “Kısa Süreli Çalışma Ödeneği adı altında hükümetimiz bir destek verdi. Nedir bu? Ücretsiz izne ayrıl, ücret tahakkuk etmesin size. Size sigorta primi de tahakkuk etmesin. Ben de bu işçiye ayda 1168 lira, damga vergisi kesildikten sonra rakam budur. Yazıktır. Aydın Efeler’de yaşadığını düşünelim bir işçinin. Ev kiraları nerelerde? 1168 lirayla bir kişi ev kirasını mı ödeyecek, ekmek mi alacak? İnsanları bu duruma getirmeye gerek yok.” Diyerek isyan etmiş mensubu bulunduğu iktidara.

Bakın size defaatlerce sorduk saltanatı ama tık ses yok. Aydın Büyükşehir Belediyesi AKP grup sözcüsünün eşi, bir çiftçi birliğinde müdür olarak çalışırken, sözcünün orada tüplerini istiflemesi etik midir? Buraya ayda kaç lira ödüyor acaba kira olarak? Neden kendine bir depo tutmuyor? Başka vatandaşlarımızda istese orayı depo olarak kullanabilirler mi? Bu sorular hep cevapsız.

Sarayın saltanat kayığında lale devri yaşayan beyler halkın sorunları nelerdir bilmez, esnaf ne halde bilmez, çiftçi ne halde hiç bilmez. Biz biliyoruz ki Aydınlı her daim yanında olan gururumuz Özlem Başkanın yanındadır. Sizin boşa çabalarınız görev süreniz kadar olur. Sonra silinip gideceksiniz haberiniz olsun.

Bu arada vatandaşlarımız su parasından fazla gelen katı atık paralarından çok rahatsız onu da size söyleyeyim. Gerçi sizin pek umurunuzda değil böyle şeyler ama…