Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhuriyet Halk Partisi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, CHP’nin “terör örgütleriyle” ittifak oluşturduğunu öne sürerek, “Bu ittifakla kazanılan CHP’li belediyelerin olduğu yerlerdeki halk çarpık ilişkiyi iyi biliyor. Milletin CHP’li başkanlara hizmet umuduyla teslime ettiği belediyeleri teröristlere peşkeş çekerseniz bunun bedelini hem siyaseten hem de hukuken ödersiniz” ifadelerini kullandı.

İdlib operasyonuna gerekçe üretmeye çalışan Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “siyaset cahili” olduğunu öne sürerek, “İdlib’deki yavruları televizyonlarda izlemiyor musun? O yavruların nasıl sığınacak yer aradıklarını görmüyor musun? O yavruların âhı sana yeter” dedi.

Doğum gününü kutlayan partisine de teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Çocukluk yıllarına beni götürmesi bunun yanında da tercih edilen yanındaki birkaç anekdot çok çok önemliydi. İşte bu simit idi, kitaptı, bu suydu. Bunların üçü çocukluk yıllarımın en önemli başlıklarıydı. Sınıfımdaki bir arkadaşımın kitapevleri vardı. Kütüphaneme aldığım ilk eserin taksitlerini kitap ve su satarak ödemiştim. O günden bugüne de hamdolsun bu şekilde yürüyerek geldik. Arkadaşlarım bunları güzel tespit etmiş yakalamış ve anneciğimin evdeki makinesinde komşulara diktiği elbiselerle, bana vermiş olduğu üç beş kuruşla haftayı doldurup giderdim. Böyle başlayan bir hayat ve şimdi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bu dev kütüphane ile tırmandığımız dev nokta. Şüphesiz ki kitap bizim için en önemli yol arkadaşım. Unutmayalım ki her kitap bir alimdir.”

İDLİB: REJİMİ MUTLAKA BELİRLEDİĞİMİZ SINIRLARIN DIŞINA ÇIKARACAĞIZ

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Şu anda en büyük sıkıntımız hava sahasını kullanamıyor oluşumuzdur. İnşallah yakında buna da bir hal çaresi bulacağız. İdlib’de en küçük bir geri adım atmayacak rejimi mutlaka belirlediğimiz sınırların dışına çıkaracağız. Bugün Suriye olan sınırımızın ötesinde verdiğimiz her mücadeleyi yarın kendi topraklarımızda bunun on kat yüz kat büyük kayıplar vermemize neden olmasın diye yapıyoruz. Suriye’nin tek ne topraklarında ne de petrolünde gözümüz yoktur. Sınırlarımız dışında biz macera aramıyoruz. Tam tersine sınırlarımızı güven altında tutmak için mücadele ediyoruz. Bunun için bize düşen bir olmak iri olmak kardeş olmak hep birlikte Türkiye olmaktır.”

‘KILIÇDAROĞLU’NUN ZIRVALARINI DİKKATE ALMAMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ’

“Türkiye’nin pek çok sıkıntısı var ama CHP zihniyeti ve onun başındaki zatın hezeyanları hâlâ en önemli meselemiz olmayı sürdürüyor. Zırvalarını dikkate almamak için elimizden geleni yapıyoruz. Ama bazı gerçekleri ifade etmek mecburiyetinde hissediyoruz. Karşımızda hastalıklı bir zihniyet var. Adaletten bahsedip, hakimlere, yargı kurumlarına her türlü hakareti yapan zihniyet başka nasıl ifade edilebilir bilmiyorum. Bu ülkede kölelik yoktur ama zihnini emperyalistlere satmış bir kişiyi biliyoruz onun da adı Bay Kemal’dir.”

İDLİB OPERASYONUNA KILIÇDAROĞLU GEREKÇESİ

“İdlib’deki yavruları televizyonlarda izlemiyor musun? O yavruların nasıl sığınacak yer aradıklarını görmüyor musun? O yavruların âhı sana yeter. Bu katil Esed’in insafına mı bırakacağız bunları? Bana yaptığı teklife bak ya, git görüş diyor. Yahu sen Esed’i görmediğin zaman ben onunla görüşüyordum zaten. Ama biz ona hangi teklifi yaparsak yapalım ama adam olmadığını gördük. Bunda insaf diye bir şey yok. Bugün bizim karşımıza dikilen benim Kürt orijinli kardeşlerim Suriye’nin Kuzey Doğusunda şu anda terör örgütüne destek verenler onlara pasaport dahi vermiyordu. Ben de kendisine tavsiyede bulunuyordum neden vermiyorsun diye. Bak Kemal kalkıyor şimdi bize bu noktada ahkam kesiyor. Ya sen siyaseti bilmiyorsun, siyasetin cahilisin. Bunları tanımıyorsun. Bunlar cibiliyet fukarası.”

‘TÜRKİYE DÜŞMANLARINA ŞİKAYET ETTİLER’

“Şu anda Apo’nun ortaklarıyla da zaten ortaklığı var. Yürüyüşleri beraber yaptılar. Ankara’dan İstanbul’a beraber yürüdüler. Bunla da kalmadılar AP’de dirsek dirseğe oturdular, oradan da yine ülkemize saldırdılar. Bunlarda bu ülkenin menfaatlerini savunmak diye bir şey yok. Kalkıp da AK Partiyi AP’de Türkiye düşmanlarına şikâyet etmek kadar alçalmak olabilir mi? İşte millilik, yerlilik derken savunduğumuz ama gayri millilik derken işte temsilcisi bunlar. ”
“Libya’da ülkemizin ne yapmaya çalıştığını anlamamış bir kişinin söyledikleri deryada damla hükmünde değildir. Gazi Mustafa Kemal’in Trablusgarp’ta ne işi vardı? Neden oralara gitti? Biz tarihimizi inkar eden değil onunla beraber geleceğe yürüyen bir siyasi partiyiz. Bugün Libya’da Türk aşiretleri var. Ama sorun bilmez. CHP’in 15 yıllık geçmişini de bilmez.”
“Tank üretmeyi teneke kutu üretmek, savunma sistemleri geliştirmeyi beş taş oynamak sanan bir kişiye elbette ne söylesek boştur. Esasen bu zihniyet ülkemize yabancı değildir. Biz bunları tanırız. Türk milleti Çanakkale’de savaşırken de emperyalistlerin borazanlığını yapanlar vardı. İstiklal Harbimizde Yunan’a alkış tutanlar olduğunu biliyoruz. Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra da CHP çatısı altında varlığını sürdüren bu hastalıklı zihniyet fırsat buldukça kafasını çıkartıp aynı sapkınlığı yapmaktan geri durmamıştır. şimdi CHP’nin başındaki zat yapıyor. Gavurun kılıcını çalarak bu milletin canını acıtabilirsiniz ama asla mücadele azmini kıramazsınız. İşte bunun için CHP’yi milletimize başındaki zatı da işinin başında olan hekimlerimize havale ediyorum. Sürekli saman konusu açması zihin dünyasının çapıyla ilgili yeteri kadar fikir vermeye yeterlidir. Daha bu ülkenin saman meselesini anlayamamış bir kişiden bölgesel ve küresel politikalarını kavramasını beklemenin haksızlık olduğunu kabul ediyorum. ”
“Gelelim buğday meselesine yılda 20 milyon ton buğday üretiyor. 18,5 milyon ton da tüketiyoruz; peki buna rağmen niye buğday tüketiyoruz? Çünkü Türkiye dünyanın en önemli gıda üretici ve ihracatçılarından biridir. Tarım ürünleri ihracatımız 2002’de 3,8 milyar dolar iken 2019’da 18 milyar dolara yükselmiştir. Yani yaklaşık 5 katına çıktı. Söylenenin aksine Türkiye tarım ürünlerinde ithalatçı değil, ihracatçı bir ülkedir.”

'BEDELİNİ ÖDERSİNİZ'

“CHP yönetiminin bir amacı da kurduğu kirli ittifakları gizlemektir. Ellerinde milletin kanı olanlarla yapılan ittifak siyaset değil ihanettir. Bölücü örgüt güdümündeki partinin eş başkanı çıktı CHP’ye artık ittifak ilişkilerini alenileştirme çağrısı yaptı. Bu ne demektir; ‘bugüne kadar gizli yaptık artık açıktan yapalım.’ Bu ilişkiyi meşrulaştırmak için kullanılan bir diğer partideki sıkıntıların da giderek arttığı görülüyor. Gizli saklı ilişki yürütürken gün gelir senden bunun bedelini isterler. Milletin CHP’li başkanlara hizmet umuduyla teslime ettiği belediyeleri teröristlere peşkeş çekerseniz bunun bedelini hem siyaseten hem de hukuken ödersiniz. Bu bedel kimi zaman siyasi ihanet kimi zaman kendini inkar, kimi zaman da ekonomik rant olur.”