Açıklamasında Yavuz’u eleştiren Mersin, “AKP milletvekili Metin Yavuz’a suyla ilgili verdiğim cevap onu çok etkilemiş olacak ki kendi bana cevap verme cüretinde bulunamamış kapısında el pençe divan bekleyenlere cevap verdirmiş. Kendisinden cevap beklerken AKP’nin yeni filizlerinden ses gelmiş. Metin Yavuz demeyeceğim Filizli Metin Yavuz diye hitap edeceğim artık sonuçta yeni filiz, yeni sürgün vermiş” dedi.

CHP Efeler İlçe Başkanı Polat Bora Mersin, yazılı olarak yaptığı basın açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı :

Yahu Filizli Metin Yavuz ben diyorum ki elektriği bedava yap, biz de suyu bedava yapalım, ya da elektriğin fiyatını düşür biz de suyun fiyatını düşürelim. Bun da anlamayacak bir şey var mı? Bu kadar basit bir teklife sesin çıkmıyor anlam veremiyorum. Gel doğalgaza, akaryakıta yaptığın zammın hesabını ver diyorum sen de tık yok. Ne yapalım heceleyelim mi, işaret diliyle mi anlatalım, farklı bir lisan mı öğrenelim sana anlatmak için bilemedim gitti. Boş tenekeye anlatsam gümbür gümbür ses çıkarırdı. Sen de tık yok. Yalnız senin tenekeye vuruyorum, sesi başka yerlerden çıkıyor orası ayrı.
Bak sana diyorum ki halkın içine in, halini gör, sıkıntılarını bil, dertlerini öğren ama sen ne yapıyorsun kapında bekleyenlere açıklama yaptırıyorsun. Ona buna açıklama yaptırarak bu halkın sana yüklediği, senden beklediği sorumluluklardan kaçamazsın. Ama kaçmak denince ilk akla gelen isimlerden olduğun için kaçma işini iyi yapıyorsun. Ne kadar kaçarsan kaç bu milletin vicdanından kaçamazsın. Anlamadığın nokta bu. Çünkü halk her şeyi görüyor. Her şeyi biliyor. Halkın içine in diyorum, inemeyeceğini ben de biliyorum. Nasıl inesin ki? Mensubu olduğun partinin yaptığı zamlar, yarattığı hayat pahalılığı, doğurduğu işsizlik milletin canına tak etmiş. İn onların arasına, çektiklerini yaşa, hisset desem onu da yapamazsın. Çünkü tuzun kuru senin. Ah vah edip, iki kafa sallayıp yine kendi izole, lüks yaşantına döneceksin. Anlamazsın açın halinden. Bunu ben biliyorum, çünkü halk biliyor. Ben halkın içinden sesleniyorum sana aramızdaki en büyük fark bu.
Kapında bekleyen klavyenin ayarını kaçırmış olacak ki sosyal belediyeciliği biz yaptık demiş. Yahu siz milletin belini bükmekten, zamlara boğmaktan, geçimi günden güne zorlaştırmaktan fırsat bulabildiniz mi ki sosyal belediyecilik yapasınız? Hangi sosyal belediyecilikmiş o biz görmedik kusura bakmayın. Sen ve mensubu olduğun parti milletin sırtından indiniz mi ki milleti sırtınıza alasınız. Oysa sosyal belediyecilik milleti sırtında taşımaktır. Ama çok değerli bir laf var. Yerine göre söylendiğinde taşı gediğine koyar gibi bir etki uyandırır “Nush ile uslanmayanı etmeli tektir; tektir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”  Halk sandıkta öyle bir kötek attı ki siz daha farkında bile değilsiniz. Daha anlamadınız.
Sen ve mensubu olduğun partidekiler Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne laf ederken iki kez değil on iki kez düşünsün. Hatta kapıda bekleyenlerden birine de kaç kez düşündüğünüzün hesabını yapsın diye görevlendirin. Bizler sosyal belediyecilikte markayız. Laflarımız değil icraatlarımız bizi markalaştırdı. Marka tescilini de halk yaptı. Bunu böyle bil Metin Yavuz. Tekrar söylüyorum size rağmen biz varken Aydın’da kimse aç kalmaz, soğuktan üşümez, namerde muhtaç olmaz. Biz dünyaya örneğiz sosyal belediyecilikte.
Sen boş ver her şeyi şu zamların hesabını ver. Verebilirsen tabi!