İstanbul Bağcılar'da 30 Eylül 2018 tarihinde gittikleri düğün salonunun yan tarafında alkol alan, Müslüm D.(28) ve Gökhan Ö.(28), balkondan çarşaf silkeleyen yüzde 70 zihinsel engelli 44 yaşındaki Ayşe M.'yi gördü. Bunun üzerine iki arkadaş, Ayşe M.'ye evin kapısını açtırarak eve girdiler. Evde yalnız olan zihinsel engelli genç kadına, cinsel saldırıda bulundukları iddiasıyla gözaltına alınan Gökhan Ö. ve Müslüm D. tutuklandı. Ayrıca olay anında Müslüm D. ve Gökhan Ö.'nün arkadaşı Yasin C.'nin de eve girmek için birden fazla denemeler yaptığı ancak daireyi bulamadığı için arkadaşlarının yanına gidemediği tespit edildi. Soruşturma neticesinde, Ayşe M.'nin iç çamaşırında iki arkadaşın DNA profiline rastlandı.

20 YIL İLE YARGILANIYORLARDI, SERBEST KALDILAR

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Müslüm D. ve Gökhan Ö. hakkında “Nitelikli cinsel saldırı“ suçundan 18 yıldan az olmamak kaydıyla cezalandırılması istenirken, “Konut dokunulmazlığının ihlali“ suçundan da 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yasin C. içinse “Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs“ suçundan 8 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

PSİKOLOG EŞLİĞİNDE YAŞADIKLARINI ANLATTI

Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, adliye içerisinde bulunan Adli Görüş Odası'ndan SEGBİS'le bağlanan Ayşe M. psikolog eşliğinde yaşadıklarını şöyle anlattı. Ayşe M. “Evde yalnızdım. Camdan çarşaf silkeliyordum. Şahıslar ‘kapıyı açar mısınız' dediler. ‘Ben yok' dedim. El işareti yaptılar. Baş parmaklarını yukarı doğru kaldırdılar. 2 tanesi eve geldi. Kapıya gelince aç dediler. Yok açmam kardeşim evde yok dedim. Yine açar mısın dediler. Açtım. Açınca ‘niye kapıyı açmadın' dediler. Sonra beni zorla çekyata yatırdılar. Zorla pantolonumu çıkardılar. Ben onları itekledim. Benden telefon numaramı istediler. Ben de verdim. Şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

“BİNAYI İZLİYORLARDI“

Duruşmada, sanıkları teşhis etmesi istenen Ayşe M. sanıklar Gökhan Ö. ve Yasin C.'yi gösterdi. Tanık olarak dinlenen komşu Yetek K.'de olay günü sanıkların binayı izlediklerini ardından sanıkların apartman zillerine bastıklarını hatta kendi ziline bastıklarını söyleyerek, “Dairemin ziline bastılar. Ben de kim o dedim. Pardon yanlış oldu dediler. Sonra gittiler. Ben sonra Ayşe hanımı ziyaretine gittim. Aşağıdan size bakılıyor dedim. O da ‘akrabam, tanıdık' dedi. Eve döndüm” diye konuştu.

“ZEKA GERİLİĞİ İKİ CÜMLEDE DAHİ ANLAŞILMAKTADIR”

Duruşmada söz alan Ayşe M.'nin avukatı Tolga Tekin, müvekkilinin zihinsel akli melekelere sahip olmadığını belirterek, “Zeka geriliği iki cümlede dahi anlaşılmaktadır. Sanıkların savunmaları suçtan kurtulmaya yöneliktir. Bu nedenle tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.

SAVCI: SANIKLARIN HATAYA DÜŞMELERİ MÜMKÜN

Cumhuriyet Savcısı mağdurun dış görünüşü itibariyle akli melekelerinin yerinde olmadığı hususunun subjektif bir konu olduğunu, bu durumun kişiden kişiye değişeceğini, kişinin algılama ve IQ seviyesine göre farklılıklar arz edebileceğini değerlendirdi. Savcı, mağdurun görünüşü itibariyle, akli melekelerinin yerinde olduğunu ve sanıkların hataya düşmelerinin mümkün olduğunu dikkat çekerek sanıkların tahliyesini talep etti.

ADLİ KONTROL ŞARTIYLA TAHLİYE

Mahkeme heyeti, mağdurun Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek zeka geriliği olup olmadığı, zeka geriliğinin olayın hukuki anlam ve sonuçlarını anlayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine ve maruz kaldığı eyleme karşı koyabilecek mahiyet ve derecede bulunup bulunmadığı, zeka geriliğinin hekim olmayan kişilerce anlaşılıp anlaşılamayacağı, vermiş olduğu beyanlara itibar edilip edilmeyeceği hususunda rapor aldırılmasına karar verdi. Mahkeme, delillerin toplandığı ve sabit ikametgah sahibi olduklarını göz önünde bulundurarak, sanıkların adli kontrol şartıyla sanıkların tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.