Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlediği basın toplantısında, Amerika’da görülen Hakan Atilla davasına ilişkin açıklamalarda bulundu, davasının skandal bir dava, jürinin kararının ise skandal bir karar olduğunu kaydetti.

“BU SKANDAL BİR DAVANIN SKANDAL BİR KARARIDIR”

New York’ta görülen Hakan Atilla davasında jürinin verdiği kararı değerlendiren Malın, “Bu skandal bir davanın skandal bir kararıdır. Baştan beri bu davanın Türkiye’nin iç işlerine müdahale, Türkiye’nin iç siyasetine karıştırmaya yönelik bir kumpas olduğu çok açık ve netti. Hukuk adına utanç verici bir senaryo hayata geçirilmektedir. ABD yönetiminin, FETÖ’nün Amerikan hukuk sistemini kurduğu bir takım bağlantılar üzerinden kendi lehine istismar etmesine daha ne kadar müsaade edeceğini biz de merak ediyoruz. Burada mahkemenin seyrine baktığınız zaman, ortaya konan sözde delillere baktığınız zaman, sözde tanıklara baktığınız zaman baştan düşmesi gereken bir hukuk davası, bir mahkeme süreci söz konusu. Tanık olarak çıkartılan kişi ‘buradan çıkmak için her tür yalanı söylemek zorundayım’ diyor ve bu mahkemede dinletiliyor, mahkeme kayıtlarına giriyor. İkinci sözde tanık olarak getirilen kişi eski FETÖ’cü polis memuru, bu kişi kendisinin Türkiye’den FBI’ın yardımı ile 50 bin dolar para almak suretiyle, aylık yardım almak suretiyle bu sahte delilleri topladığını ve Amerika’ya getirdiğini açıkça itiraf ediyor. Bütün bunlara rağmen bu dava bir şekilde yürüyor. Amerikan hukukçularına sorduğunuzda bunun bir hukuk skandalı olduğu açıkça ortada. Şuanda bu davaya bakan hakim, daha 3 yıl önce FETÖ’cü bir kurum tarafından Türkiye’ye getiriliyor, ağırlanıyor, 300 bin liradan fazla para harcanıyor, burada konuşmalar yaptırılıyor ve bu kişi şuanda bu skandal davaya hakim olarak bakıyor. Bütün bunları alt alta koyduğunuzda, mahkeme sürecinde ortaya atılan iddialara baktığınızda bunların açıkça Türkiye’nin iç işlerine müdahale olduğu ortadadır, Türkiye’nin iç siyasetini karıştırmaya dönük bir kumpas olduğu ortadadır. Mahkeme süreci devam ediyor, hakimin dün yaptığı açıklamaya göre 11 Nisan’da kararını açıklayacak. Temyiz yolları açık, Hakan Atilla’nın avukatları savunmalarını yapacaklar, temyiz yollarını takip edecekler. Biz de bu konuya takip etmeye devam edeceğiz. Bunun hakikaten hukuk tarihi açısından da hukuk normları açısından da utanç verici bir siyasi operasyon olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Bu tür operasyonlar üzerinden Türkiye’ye zarar vereceğini düşünenler varsa boşuna avunmasınlar. Böyle bir şey söz konusu olmayacak” şeklinde konuştu.

Sözcü Kalın, "Bir kabine değişikliği söz konusu değil"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, "Şu anda gündemimizde bir kabine değişikliği söz konusu değil" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kabine değişikliği olacağı yönündeki söylentilere cevap veren Kalın, "Birileri gene herhalde toto, loto yapıyor. Şu anda gündemimizde bir kabine değişikliği söz konusu değil. Şu anda gayet iyi işleyen bir hükümet var. Ülkenin meselelerine hakim, ekonomiden güvenliğe, enerjiden kültür ve diğer eğitim alanlarına kadar gece gündüz çalışan bir hükümetimiz söz konusu. Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok" diye konuştu. Abdullah Gül'ün son KHK'ya yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Kalın, "Gerekli açıklamaları Sayın Cumhurbaşkanımız zaten yaptı. Cumhurbaşkanımız, çıkartılan KHK’da böyle bir muğlaklığın olmadığını, bunun sadece 15 Temmuz olayları ile sınırlı olduğunu, sadece sivillerle ilgili olduğunu kendileri zaten ifade ettiler. Zaten ifadeyi okuduğunuzda böyle bir spekülasyona yol açabilecek bir durum söz konusu değil. İşin ilginç yanı, 1,5 sene önce resmi görevlilerle ilgili çıkartılan bu yasanın benzerinin sivillerle ilgili çıkartılması neden bu kadar büyük bir tartışmaya yol açtı ona bir bakmak lazım. Bir takım spekülasyonlar üzerinden konu başka yerlere taşınmak istendi" şeklinde konuştu.

"Asker konuşlanması diye bir şey söz konusu değil"

Rusya ile yapılan S-400 anlaşmasından sonra Türkiye'de Rus askerinin konuşlandırılması gibi bir konunun gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Kalın, "Sadece bataryaları getirip füze sistemini buraya kurmuyorsunuz, aynı zamanda bunun bir eğitim süreci var. Ortak eğitim, ortak üretim süreçleri de olacak ileriki aşamalarda. Asker konuşlanması diye bir şey söz konusu değil. Teknik işbirliği, bilgi paylaşımı ve eğitim anlamında tabi ki bir trafik olacaktır. Şu anda da bir trafik zaten var. Bunların eğitimini alacak teknisyenlerimiz, askerlerimiz oraya gidecek, onların teknisyenleri buraya gelecek. Bunu Rus askerinin Türkiye'de konuşlanması gibi ifade etmek doğru olmaz. Böyle bir şey söz konusu değil. Bizim S-400 ile ilgili tasarrufumuzu hemen 'Türkiye, Rusya'ya yaklaştı, oradan uzaklaştı, buradan uzaklaştı' gibi yorumlarla gölgelemeye çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korumak için sadece tek bir ittifak bölgesiyle işbirliği yapmasını beklemek gerçeklerle bağdaşmaz" açıklamasında bulundu.

Derya Yetim