CHP Kuşadası Belediye Başkan Adayı Ömer Günel seçim çalışmaları kapsamında yaptığı son mitinginde tarih yazdı. Meydan, Kuşadalılara yetmedi. İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda yapılan mitingde vatandaşlar Ömer Günel’e destekleri ile mazbatasını teslim ettiler. Coşkulu mitinge CHP Aydın Milletvekili ve PM Üyesi Bülent Tezcan’da katıldı.

'ÖMER KARDEŞİMİN MAZBATASI HAYIRLI OLSUN'

İlk olarak konuşan Bülent Tezcan, “Kuşadası, Kuşadası olalı böyle bir büyük kalabalık görmedi. Hem de bu soğuk, rüzgarlı havada; yüreklerinizle, inancınızla, sıcaklığınız ile Kuşadası’nı değil Ege’yi ısıtıyorsunuz. Barışın, kardeşliğin, dostluğun ateşisiniz. Yeni bir dönemi beraber kuracağız. Yüreğinize sağlık hayırlı olsun uğurlu olsun. Sevgili Ömer Günel Kardeşim bu meydan mazbatayı sana bugünden verdi. Hayırlı olsun mazbatanız.” dedi.

Bülent Tezcan’dan sonra konuşan CHP Kuşadası Belediye Başkan Adayı Ömer Günel sözlerine, “Bir şey sormak istiyorum? Kar yağsa da gelecek miydiniz?” diye başladı. Günel “Güzel kentimin güzel insanları, bugün arkadaşlarım dedi ki hava çok soğuk, rüzgar çok şiddetli olabilir. Halk gelmek de zorluk çeker, tereddüt ederler mi? dediler. Ben onlara güveniyorum. Halk benim arkamda dedim. Sizleri seviyorum. Muhteşemsiniz. Günlerdir miting yapıyoruz. Son mitingimize geldik. Bu günlere sizlerin desteği ile geldik. En son çıkarken tepe sokaktan bir canım boynuma bu al yazmayı taktı. Dedi ki; seni dualarımızla gönderiyoruz. Ben sizin dualarınız ve destekleriniz ile bugünlere geldim. O yüzden her zaman diyorum ki ben Kuşadası’nın hizmetkarı olacağım. Siyasete başladığım günden bu yana benim için bir tek şey önemli oldu. Eğer bir tek insan mutlu ise siyasette amacıma ulaşmış oldum. Ve siyasette ayrıştıran ötekileştiren dil kullananlara dedik ki; yapmayın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkes kardeştir.”

BİZ BİRLEŞTİRİCİLİĞİ KULLANDIKÇA ONLAR AYRIŞTIRDI

Kuşadası sınırları içinde yaşayan herkes kardeştir dedik. Hatta dedik ki bu kentte 81 ilden gelen hemşerilerim zeybekte oynayacak, halayda çekecek, horonda tepecek. Biz birleştiriciliği kullandıkça onlar ayrıştırdılar. Biz bir araya gelelim dedikçe onlar ayrılın dediler. Ve en son dediler ki sen kimiz adayısın. Sen Teröristsin dediler. Ben sizden aldığım güçle ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayıyım. Ben İYİ Parti’nin adayıyım Ben Millet İttifakı’nın dayıyım. 16 yıldır nerde durduğum belli.

BEN SANA SORUYORUM SEN KİMİN ADAYISIN

Peki ben sana soruyorum Fuat Akdoğan; 1999 da Anavatan Partisi’nin, 2004 de AK Parti’nin, 2009 da Demokrat Parti’nin, şimdi de Ak Parti’nin adayısın. Sen Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü’ye iki ayyaş diyenlerin adayısın. Bu ülkenin kurucularına, bu ülkenin kurtarıcılarına iki ayyaş demeye çekinmeyen Kuşadası’nda belediye başkanlığına adaymış. Ben ona buradan diyorum ki; Kuşadası bunun cevabını 31 Mart’ta sandıkta verecek.

DEVLET ELİ 17 SENEDİR NİYE DEĞMİYOR

Birde diyor ki, devlet eli değecek, Kuşadası değişecek. Peki devlet eli neden 17 senedir Kuşadası’na değmiyor. Kuşadası’nda devlet eli 5 yıl önce çevre yoluna değdi. Halen çevre yolu bitmedi. Devletin eli neden kongre merkezine değmiyor. Jeneratörleri haczedildi elektriği yok. Kuşadası’na devlet elinin değmesi için Ak Partinin burada iktidar mı olması lazım. Değerli arkadaşlarım. Fuat Akdoğan Kuşadası’nda belediye başkanı olamayacağını biliyor. Çünkü 2009 da Kuşadası onu 4. sıraya oturtmuş. Ona bye bye demiş. Muhtarlarımız bile ondan daha fazla oy almış. Ve bugün geliyor proje kitapçığında açıklıyor. Proje kitapçığında 1999 ile 2004 de ki projeler aynı. Kopyalamış, yapıştırmış. Kopyalamış, yapıştırmış. Ben ona diyorum ki sende kopyala yapıştırsın. Bu partiden al buraya yapıştır. Bu partiden al buraya yapıştır. Kampanyada söylenebilecek her şeyi söyledik. 31 Mart’ta sandığa gideceksiniz ve oyunuzu kullanacaksınız. Oyunuzu Cumhuriyet’ten yana olana, çalışkan olana, dürüst olana, enerjik olana, hizmet edecek olana mı kullanacaksınız? Yoksa yalan makinası olana, tembel olana, her işi yalan dolan olana mı kullanacaksınız. Bunun kararını Kuşadası 31 Mart’ta verecek. Geçmişin tekrarını mı yaşayacak yoksa 31 Mart’ta sonra güçlü bir Kuşadası’nda mı yaşayacak. Hep beraber bunun kararını vereceğiz.

SARI KARTI BEN GÖSTERDİM, 31 MART’TA KIRMIZI KARTI KUŞADASI HALKI GÖSTERSİN

Sarı kartı ben gösterdim. 31 Mart’ta Kuşadası Fuat Akdoğan’a kırmızı kart göstersin. 31 Mart’ta Kuşadası Fuat Akdoğan’a kırmızı kartı gösterecek. O yüzden ne yaptım biliyor musunuz? Fuat Akdoğan’a tek gidişlik Fransa bileti aldım. Cebim de. Onu gönderelim Fransa’da tatil yapmaya devam etsin. Sevgili dostlarım artık geriye bir tek şey kaldı. 31 Mart’ta Kuşadası’ndaki tüm arkadaşlarımı, tüm dostlarımı, tüm hemşerilerimi sandığa davet ediyorum. Diyorum ki; Ak Parti’li kardeşimin de oyunu istiyorum. MHP’li kardeşimin de oyunu istiyorum. Saadet Partili kardeşimin de oyunu istiyorum. Tüm siyasi partilerin oyunu istiyorum. Çünkü 31Mart oy veren vermeyen herkesin belediye başkanı olacağım. Pazartesi sabahı sayın Fuat Akdoğan’ında belediye başkanı olacağım. Ve bu davetimi büyük ozan Nazım Hikmetin bir şiiri işle yapmak istiyorum.

Ömer Günel mitingine, Nazım Hikmet’in ‘Davet’ şiirini okuduktan sonra, “Gülüşüm senindir Kuşadası, bütün mevsimlerinde çiçek açar gözlerim, baharım sensin, güneşim sensin, ömrüm sensin. Tüm alkışlar senin olsun. Bütün alkışalar Kuşadası’na” sözleri ile son verdi.