Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü soruşturması kapsamında Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iddianamesi kabul edilen örgütün Aydın’daki çatı yapılanması davasının ikinci duruşmasında ifade işlemlerine devam edildi.

Soruşturma kapsamında 5 ay firar ettikten sonra İstanbul'da yakalanan tutuklu iş adamı Mehmet B., 1960 ve 1980 ihtilallerini bizzat yaşadığını, darbe ve terörden nefret ettiğini söyledi. Görev yaptığı meslek kuruluşlarında her zaman ihtiyaç sahiplerinin yanında olmaya çalıştığını savunan Mehmet B., "Devletin düzenini bozan hiçbir yapıya yardımda bulunmadım, toplantılara katılmadım. Bana iftira atıldığını düşünüyorum. Terör örgütü FETÖ/PDY’nin mütevelli grubunda olduğumu kabul etmiyorum. Mustafa Ancın ve Mehmet Tuğcu'nun benim hakkımda örgüte maddi destek sağladığım ve faaliyetlerine katıldığım iddiaları yalandır. Bu kişilerin iftiralarına inanılmamalıdır. Ben Adnan Menderes Üniversitesi'nde okuyan Gana uyruklu bir öğrenciye destek verdim. Benim hesabımdan öğrencinin hesabına yardımda bulundum. Ben yardımlarımı bizzat kendim yaptım. Bilerek, isteyerek terör örgütüne yardım yapmadım. Gizli tanık Murat’ın iddialarında Türkçe Olimpiyatları'nda görevli olarak mantı ve köfte sattığım asılsızdır, bu iddia gülünçtür. Ben bakıma muhtaç bir insanım. Benim yaşımda çeşitli hastalıklarla uğraşan birinin cezaevinde kalması zordur. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. İfadesini değiştirdi, Mahkeme Başkanı uyardı

FETÖ terör örgütüyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatılan Muzaffer Ancın İlköğretim Okulu'nun muhasebeciliğini yapan tutuklu sanık Kadir B. ise, ByLock programı kullandığı yönünde savcılıkta panik halinde ifade verdiğini, mahkemeye sunacağı savunmasında bu ifadesini değiştireceğini beyan etti. Kadir B. ifadesinde, “Eşimin kullandığı telefonu ikinci el olarak satın aldık. Telefonu aldığımda ByLock isimli program telefonda yüklüydü. Daha sonra ben de yeni aldığım telefonuma yükledim. Bu programı kullanmadım, yazışmadım. Bu program üzerinden Selami Dinç ile konuşmadım” diye konuştu. İfadesini değiştiren Kadir B.’yi uyaran Mahkeme Başkanı Mustafa Ümit, “Seni ve bu programı kullananları uyarıyorum, hatırlatmada bulunuyorum. ByLock yazışmaları da artık çözümleniyor. Konuşma yapanların ve programı aktif olarak kullananlar tespit ediliyor. Bence adam gibi söyle yazıştığını” dedi. Sanık Kadir B. ise, Mahkeme Başkanı Ümit’in uyarısına karşılık ByLock programını kesinlikle kullanmadığını tekrar beyan etti. İtirafçı olan ünlü iş adamı her şeyi anlattı

Örgüt üyesi olmakla suçlanan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olan ünlü iş adamı Mustafa A. ise, FETÖ/PDY üyesi olmadığını ama Fethullah Gülen cemaati ile bir bağı olduğunu, bu cemaatle 2009 yılında bir kırılma noktası yaşadığını belirtti. Dershanelerin kapatılma sürecinden sonra bağının tamamen koptuğunu, vefat eden babasının vasiyeti üzerine Ancın Okulları sebebiyle 2015 Aralık ayına kadar okulun yönetim toplantılarına katıldığını, 2015 Aralık ayında yapılan son toplantıda yönetimden ayrılarak, hisselerini devrettiğini kaydeden Mustafa A., “200’e yakın çalışan, 100 civarında tedarikçim ve 100 milyon TL'lik yatırımlarım heba olmuştur. 388 gündür ülkemizin bölünmez bütünlüğünü yapılan saldırıları kınıyorum. Sorumluların cezasını çekmesini istiyorum. Tutukluluğumun hayatımın en acı günleri olduğunu düşünüyorum. 2004-2009 yıllarında belediye başkan adaylığına seçildim. Bu seçimlerde devletim için mücadele verirken, devletimin bana layık gördüğü tutuklanmama rağmen devletime hiç küsmedim. Adaletin yerine gelmesi için tüm bildiklerimi anlattım. 2009 yılına kadar pozitif olarak görünen cemaate inanarak pek çok faaliyetine destek oldum. Bu destekleri de elebaşı Fethullah Gülen'i memnun etmek için değil, Hakka hizmet için yaptım. Bugün pek çoğumuzu felakete sürükleyen ve görünmeyen taraftaki ihaneti devletimiz fark edemedi, bizim bunu fark etmemiz nasıl olur” ifadelerinde bulundu. Bank Asya Aydın Şube Müdürü Bülent K. ve bir personelinin hac ziyareti sonrası kendisini ziyaret ettiği anımsatan Mustafa A., “Benden kredimi erken kapatma isteğinde bulundular. Ben kabul etmedim. Talimatla destek olmam söz konusu değildir” dedi. Sanık Mustafa A., bu beyanı üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Ümit'in “Başka bankalardan da böyle teklif geldi mi” sorusuna “Ben 25 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Çalıştığım beş kadar bankadan hiçbirisi 'krediyi erken kapatırsan şu kadar indirim olur' diye bir teklifle gelmedi. Bu teklif sadece Bank Asya’dan geldi” diye yanıt verdi. İddianamede 156 kez tekrar edilen soyadının örgütle özdeşleştirilmesinin doğru olmadığını savunan Mustafa A., ifadesine şöyle devam etti: "Tanıklar beyanlarında Türkçe Olimpiyatlarını organize ettiğimi, köfte ve mantı sattığımı iddia etmektedirler. 2009 sonrasında toplantıya gittiğimi geldiğimi gören varsa mahkeme huzurunda söylemesini istiyorum. Devletime güvenmesem bütün varlığımı yatırıma harcamaz, bugün yurt dışında olurdum. Ne terörden ne de haramdan bir kuruşluk kazancım olmamıştır. Etkin pişmanlıktan faydalanarak davadaki sanıklar hakkında verdiğim ifadelerimin hiçbiri iftira değildir. Bunlara iftira diyenlere aynısını iade ediyorum." 2009 yılına kadar mütevelli heyetinde yer aldığını itiraf eden Mustafa A., “2009 yılından sonra sözde il imamları zaman zaman ziyaretime geliyordu. 17-25 Aralık sürecinden sonra sözde Aydın il imamı Abdulbekir Kalkan ve Abdülkerim Tikbaş iş yerime ziyarete geldiler. 'Mustafa gelip gitmiyor, bir ziyaret edelim' dediler. Ben de bu ziyarette Zaman gazetesinde yer alan haberlerden dolayı kendilerini eleştirdim. Abdülkerim Tikbaş haklı olduğumu söyledi” dedi.

Aydın’da bu yapının ilk yıllarda mütevelli heyeti toplantılarına 20-25 kişinin katıldığını açıklayan Mustafa A., bu sayının giderek arttığını, mütevelli heyetinin 100’lü rakamları geçtiğini belirterek, toplantıların esnaf grubu olarak yapılmaya başlandığını ifade etti.