Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla Kuşadası Kent Konseyi tarafından ‘Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın Bugünü ve Sürdürülebilirliği’ isimli bir çalıştay düzenlendi. Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve çevreci derneklerin katıldığı çalıştayda milli parkları tehdit eden tehlikeler ele alındı.

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kuşadası, sahip olduğu eşsiz doğal güzelliğiyle her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’yla ilgili çalıştaya ev sahipliği yaptı. Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın Bugünü ve Sürdürülebilirliği adı altında Le Bleu Otel’de gerçekleştirilen çalıştaya Kuşadası Kent Konseyi Başkanı Mustafa Ünver, Aydın Büyükşehir Belediyesi Denizcilik Daire Başkanı Barış Tarım, Kuşadası Belediyesi Meclis Üyesi Emre Fazlılar ve Hasan Çelik, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve çevreci dernekler katıldı.

‘MİLLİ PARK MANGAL TEHDİDİ ALTINDA’

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kuşadası Kent Konseyi Başkanı Mustafa Ünver, Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın kirlilik ve yangın tehdidi altında olduğunu vurguladı. Ünver, “Büyük Menderes Deltası, nehir boyunca gelen atık su ve katı atıklarla kirlenmektedir. Deltada izinsiz tarım arazileri açılmakta ve kaçak avcılık yapılmaktadır. Büyük Menderes Deltası’nda kurulmak istenen balık, karides ve midye çiftlikleri ekolojik yapıya zarar verecektir. Ayrıca Milli Park sınırları içerisinde jeotermal enerji kaynağı arama çalışmaları yapılması için ruhsat verilme tehlikesi söz konusudur. Yine Milli Park’ta kontrollü bir şekilde de olsa mangal yakılmasına izin verilmesi orman yangınlarına davetiye çıkartmaktadır” dedi.

“DOĞANIN PARA BİRİMİ YAŞAMDIR”

Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü Prof. Dr. Atila Gül ise, doğa koruma ve milli parkların sorunlarını konu alan bir sunum yaptı. Milli parkların, doğal koruma alanları arasında ilk sırada geldiğini belirten Gül, “Bu bölgeler mesire alanları değildir. Kaynak ve değerlerinin korunması gerekir. Bunun da sağlanması için yönetim modelleri oluşturulup, STK’lar ile iş birliğine gidilmelidir. Unutulmamalıdır ki, doğa ne parayla ne de altınla ölçülebilir. Doğanın para biri yaşamdır” diye konuştu.

“MİLLİ PARKLAR KADERİNE TERK EDİLEMEZ”

Milli parkların kaderine terk edilmemesi gerektiğini ifade eden Kırıkkale Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümünden Prof. Dr. Öner Demirel de, “Türkiye’de ilk defa 33 tane milli parkla ilgi master planı yapılmıştır. Milli parklar çeşitli dönemlerde bakanlıkların kontrolüne geçmesine rağmen ilgili çalışmalar yapılmadı. Ama unutulmamalıdır ki milli parklar halka aittir, halkın malıdır. Kaderlerine terk edilemez” dedi.

Ayrıca çalıştayda, Karabük Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğrt. Üyesi Doç. Dr. Ufuk COŞGUN tarafından Milli Parkların Yöre Halkına ‘Sosyo-Ekonomik Faydaları’, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğrt. Üyesi Doç. Dr. Tendü Hilal Göktuğ tarafından ‘Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda Mevcut Baskılar ve Tehditler-Milli Parklarda Yönetişim ve Katılımcılık’, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğrt. Üyesi Ebru Ersoy tarafından ‘Milli Parkların Ekosistem Hizmetleri ve Ekolojik Bütünlüğü’, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü tarafından da ‘Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın Doğal ve Kültürel Kaynak Değerleri-Sınırlarının Karasal ve Denizel Genişletme Çalışmaları’ konularında sunumlar yapıldı. Tüm gün süren çalıştayın sonunda Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Stratejik Eylem Planı oluşturuldu.