Haber Aydın’a Google News'te abone olun

Kabataş yalancısı olarak tanınan Karar gazetesi yazarı Elif Çakır, bugünkü yazısında " Peker'in iki kızına ülkece teşekkür borçluyuz sanırım" dedi.

Kabataş yalancısı olarak tanınan Karar gazetesi yazarı Elif Çakır, bugünkü yazısında "Peker'in iki kızına ülkece teşekkür borçluyuz sanırım" dedi.

Çakır'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

Sedat Peker’in iki kızına ülkece teşekkür borçluyuz sanırım.

Öyle ya Peker’in evine sabahın kör saatinde baskın yapılmasaydı, polisler Peker’in küçük kızlarına silah doğrultmasaydı…

Devlet -mafya - medya ve iş dünyasının bu derece iç içe geçen kirli ilişkiler ağını hiç bilmeyecektik.

Öğreniyoruz da ne oluyor demeyin…

Tamam, yabancı kaynaklardan yasadışı bağışlar aldığı yönünde iddialar yükselince istifa eden Dışişleri Bakanı Seiji Maehara Japonya’nın.

Tamam, Özel hastaneden rüşvet aldığı iddiaları üzerine -kanıtlanmamasına rağmen- şüpheleri gidermek amacıyla istifa eden Naoki Inose Tokyo Valisi..

Tamam, 54 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan alışveriş merkezinin çatısının çökmesinde “Benim de sorumluluğum var.” deyip istifa eden Valdis Dombrovskis Letonya’nın Başbakanı.

Tamam, kamu malını kötüye kullandığı suçlamasının çıkması üzerine daha soruşturma başlamadan istifa etmeyi tercih eden Alain Carignon Fransa’nın İletişim Bakanı.

Bizim ülkemizde böyle kötü siyasetçiler yok, değil mi?

Devletimiz de çadır devleti değil!

Ama yine de Sedat Peker kendi hesabını görmek için de olsa anlatıyor da…

Perdenin önünde vatan- millet- Sakarya edebiyatı, ahlak, erdem hamaseti yapanların, mafyayı çökerttik, çeteleri hak ettikleri yere gönderdik diye meydanlar inletilirken, perdenin arkasında başka işlerin döndüğünü öğreniyoruz.

En azından bu da bir şey…