Korkusuz yazarı Can Ataklı bugünkü köşe yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında çok konuşulacak bir iddiada bulundu.

Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı bugünkü köşe yazısında, Sedat Peker'in yayınladığı ve AKP'li bazı isimleri hedef alan videoları yorumladı. 

"Sedat Peker, hükümetin kimyasını fena bozdu" diyen Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın,  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu görevden alabileceğini iddia ederek, "Buna karşı Erdoğan’ın, Soylu’yu görevden alma olasılığı daha yüksek.

Erdoğan, daha önceki örnekte görüldüğü gibi, Soylu adına harekete geçen medya ve bunların oluşturduğu kamuoyu baskısından çekiniyordu. Oysa şu anda Soylu’nun böyle bir baskı yapacak gücü fazla yok.

Çünkü ilişkiler ciddi anlamda deşifre oldu. Soylu, Sedat Peker’e neden koruma verdiğini, neden gittiği yerlere jammer da gönderdiğini, AKP için yaptığı mitinglerdeki sözlerinden dolayı neden suç duyurusunda bulunmadığını, Peker’le yakın temas kuran bakanlığına bağlı kamu görevlilerini neden uyarmadığını anlatamaz kimseye.

Bu durumda; Erdoğan’ın kısa bir süre sonra Soylu’yu görevden alması kimseye sürpriz olmaz." değerlendirmesinde bulundu.

Can Ataklı'nın bugünkü yazısı şöyle: 

"İstifa olmadan soruşturma olmaz İstedikleri kadar görmezden gelsinler, ama şu gerçeğin herkes farkında;

Sedat Peker, hükümetin kimyasını fena bozdu.

Hatta yıkılması için fitili ateşledi.

AKP tarafına baktığınızda Sedat Peker’le ilgili kimse konuşmuyor, konuşamıyor.

Erdoğan ima ederek birkaç cümle söyledi, o bile iktidar medyasında kendine yer bulamadı.

Çünkü işin içine bir girerlerse çıkamayacaklarını biliyorlar.

Hoş girmeseler de çıkamayacakları çok belli artık.

Peker’in açıklamalarının ilk kurbanı muhtemelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olacak.

Soylu, aslında daha ilk gün yerle bir oldu ama direniyor.

Daha ne kadar direnebilir?

Güya öz güven gösterisi yapmak için “İddialar hakkında soruşturma açılmasını istedim” dedi.

Sonra da “Sedat Peker hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu” açıkladı.

İyi de Süleyman Soylu hem İçişleri Bakanlığı’nda oturacak hem de iddialarla ilgili soruşturma yapılacak.

Böyle bir şey mümkün olabilir mi?   Velev ki gerçekten bir soruşturma başladı, bunu yürütenler, Soylu orada oturduğu sürece kendilerini güvende hissedip adil kararlar alabilecek ve rapor yazabilecek midir?

Mümkün değil.

Çünkü iddiaların tamamı kriminal suçları içeriyor.

Cinayet var örneğin işin içinde.

Çeteleşme var, tehdit ve şantaj amacıyla silahlı gösteri var.

En önemlisi uluslararası uyuşturucu ticaretini yönetmek var.

Soylu’nun, iddia sahibini “pislik bir mafya lideri” olarak tanımlaması, soruşturma yapacak kişilerin elini kolunu bağlamayacak mıdır?

“Bir mafya şefinin iddialarını mı ciddiye alacaksınız?” sorusu, soruşturmanın sağ salim yapılmasına engel değil midir?

Diyorum ki, eğer Süleyman Soylu gerçekten hiçbir şeyden çekinmiyorsa, korkmuyorsa önce istifa eder, sonra soruşturmanın sonucunu bekler. Eğer AKP Genel Başkanı da kendisine çok güveniyorsa soruşturma sonuna kadar Soylu’yu kenarda tutar, çıkacak sonuca göre tekrar görevine iade eder.

Ancak gözlediğim kadarıyla Soylu’nun istifası pek söz konusu değil.

Buna karşı Erdoğan’ın, Soylu’yu görevden alma olasılığı daha yüksek.

Erdoğan, daha önceki örnekte görüldüğü gibi, Soylu adına harekete geçen medya ve bunların oluşturduğu kamuoyu baskısından çekiniyordu.

Oysa şu anda Soylu’nun böyle bir baskı yapacak gücü fazla yok.

Çünkü ilişkiler ciddi anlamda deşifre oldu.

Soylu, Sedat Peker’e neden koruma verdiğini, neden gittiği yerlere jammer da gönderdiğini, AKP için yaptığı mitinglerdeki sözlerinden dolayı neden suç duyurusunda bulunmadığını, Peker’le yakın temas kuran bakanlığına bağlı kamu görevlilerini neden uyarmadığını anlatamaz kimseye.

Bu durumda; Erdoğan’ın kısa bir süre sonra Soylu’yu görevden alması kimseye sürpriz olmaz.

Soylu’nun da daha önce yaptığı gibi sosyal medya trollerini harekete geçirmesi, sokaklarda konvoylar oluşturup “Soylu’yu yedirmeyiz” sloganları attırması da çok zordur.

Sedat Peker her konuşmasında “Tayyip abi” diyerek her şeyin dışında tutmak istemesine rağmen, sorumlu makam sahibi olarak Erdoğan’ın sonunda işin ucunun kendisine geleceğini fark etmemesi düşünülemez."