İktisat tarihi konusunda dünya çapında kitapları, makaleleri yayımlanmış, ödüller almış bilim adamı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Pamuk, corona virüsünün ekonomiye etkisini SÖZCÜ'ye değerlendirdi.

– Covid-19'la birlikte bir değişim başladı mı? Bugünün dünden ne farkı var?

Dünya hazırlıksız yakalandı. İlk haftalardan itibaren virüs ciddiye alınmadığı için uzun vadeli etkisi daha büyük olacak. Önümüzdeki dönemde üretim, gelirler ve istihdam düşecek, işsizlik artacak. Daha uzun vadede ne olacağını söylemek için henüz erken ama bazı ipuçları var.

– Ülkelerin, dünya liderlerinin politikaları nasıl değerlendirilebilir?

Salgını yenebilmek ve iktisadi etkilerini azaltabilmek için ülkelerin çok büyük kaynaklar seferber etmesi gerekiyor. Ayrıca ülkeler arası işbirliği gerekiyor, ama son yıllarda Donald Trump'ın Amerika'sı başta olmak üzere pek çok ülke işbirliği yerine kendi başının çaresine bakma ilkesini benimsemişti.

– Salgının Türkiye'deki etkileri üzerine tespitleriniz nelerdir?

Biz bu salgına zor bir dönemde ve hazırlıksız yakalandık. Nüfusumuz İtalya, İspanya gibi ülkelere göre daha genç. Bu bir şans. Ancak devletin maliyesi son yıllarda zayıfladı. Ekonomi de bir krizden çıkmaya çalışıyordu.

İşsizlik zaten yüksekti, net döviz rezervleri ise sıfıra yakın. Önümüzdeki dönemde korkarım yükler daha da artacak, borçlar ve işsizlik yükselecek. Salgının olumsuz etkilerini azaltabilmek için daha kapsamlı politikalara ihtiyacımız var.

EŞİT DAĞILMAYACAK  

– Dünyada mevcut ekonomik sistem dönüşür mü?

Bu salgından gelişen ülkeler daha zayıflamış olarak ve borçları artmış bir halde çıkacaklar. Bu salgın sonrasında gelişen ülkeler için olumlu sonuçlar beklemek zor. Böyle bir salgının uzun vadede olumlu sonuçlar yaratabilmesi için ülkelerin mali ve iktisadi gücünün olması, kurumların iyi işlemesi gerekiyor.

– Türkiye'de gelir adaletindeki uçurumda bir değişim olabilir mi?

Salgının maliyetinin eşitsiz dağılacağını öngörebiliriz. Salgınının düşük gelirliler, yoksul kesimler üzerinde derin etkisi olacak. Buna karşı etkin devlet politikaları gerekiyor.

Uluslararası sermaye kaçıyor

– Kısa vadede insanların hayatında neler değişecek?

Kısa vadede bizi bekleyen can kaybının yanı sıra, gelirlerin düşmesi ve artan işsizlik… Bir yandan da salgının etkilerinin ve sonuçlarının her yerde olmayacağı görülüyor.

Gelişmiş ülkelerde nüfus daha yaşlı, ilk aşamada can kaybı daha fazla olabilir. Ancak onların kaynakları daha bol, daha iyi işleyen sağlık düzenleri var.

ABD, Batı Avrupa ülkeleri ve Japonya geçen haftalarda çok büyük destek paketleri açıkladı. Buna karşılık gelişen ülkelerin devletleri ve ekonomileri aynı derecede güçlü değil. Gelişen ülkelerde nüfus daha genç ancak kaynaklar sınırlı, kurumlar iyi çalışmıyor.

Gelişen ülkelerin sağlık sistemi daha zayıf. Uluslararası sermaye gelişen ülkelerden kaçıyor. Bu nedenle salgının gelişen ülkelerdeki bilançosu daha ağır olabilir.

Küreselleşmenin geleceğine ABD karar verecek

– Uzun vadede öngörüleriniz nelerdir? 

Salgınla mücadelenin bir aşı bulunana kadar devam edeceğini öngörebiliriz. O zamana kadar can kaybı artacak, ekonomiler baskı altında olacak. Gelişmiş ülkeler salgının ekonomi üzerindeki etkilerini sınırlamak için çok büyük destek paketleri açıkladılar.

Salgın nedeniyle devletin ekonomideki rolü genişleyebilir, daha kalıcı hale gelebilir. Salgının küreselleşmeyi ne kadar olumsuz etkileyeceğini zaman gösterecek. Çin küreselleşmenin devamından yana ama küreselleşmenin geleceğini Amerika'nın tavrı belirleyecek.

Uzun vadede, sağlık sistemleri daha iyi çalışan, mali ve iktisadi gücü olan zengin ülkeler yaralarını sarabilirken, yoksul ülkeler, korkarım, daha olumsuz etkilenecek, daha büyük maliyetler ödeyecek.

Bu salgın zengin ülkelerle yoksullar arasındaki farkları büyütebilir.