Cumhuriyet Halk Partisi Çine İlçe Başkanı Tayfun Şahin, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla iktidara yüklendi. Başkan Şahin, “AKP Çine ilçe başkanı ve yönetimi, Ankara’da deri koltuklarda boy boy fotoğraf çektirip, pembe hayalli gündem peşinde koşturmaktan biraz zaman ayırabilse keşke. Siz boş verin Ankara’dan hikâyeler yazmayı, Çine’ye dönün. Çiftçi sizi köyünde, tarlasında çektiği ıstırabın şahitliğine bekliyor! Aman geç kalmayın” dedi.

CHP’li Tayfun Şahin’in açıklaması şu şekilde:

Ülke ekonomisinin AKP tarafından raydan çıkarılıp uçuruma sürüklendiği bu günlerde çiftçilerimiz iktidar tarafından sahipsiz bırakılmışlardır. Zam şampiyonluğunda rekordan rekora koşan mazot, gübre, yem ve benzeri zaruri maddelerin temini ile boğuşan üreticilerimiz birde susuzluk ve sulama ücretlerinin acımasızlığı altında ezilmekteler ve sesini duyuracak muhatap bulamamaktadırlar.

Aydın tarımında hatırı sayılır üretime ve alana sahip Çine ovası üvey evlat muamelesi görmektedir. AKP tarafından kapatılan Çine Topçam Sulama Birliği, tüm varlıklarıyla Koçarlı Sulama Birliğine devredildikten sonra Çineli çiftçimizin dertleri çoğalmıştır. En önemlisi de sulama suyunun elde edildiği barajlar Çine’de olmasına rağmen ‘’Su bizim, barajlar bizim, ama su Koçarlı ve Söke ovasının hizmetinde!’’ diye kahırlanıyor çiftçimiz.

Bir de bunun üstüne sulama birliği tarafından aldatıldıklarını ve bunu sindiremediklerini anlatıyorlar. 8 Nisan tarihinde Koçarlı Sulama Birliği görevlileri ile Çineli üreticiler beyanname toplantısı yapıyorlar. Yetkililer pompa ücreti için kendilerine dönüm başı 260 TL sulama ücreti için beyan ediyorlar, ama tahsilatta dalga geçer gibi 317 TL alıyorlar. Gerekçe olarak da beyannamelerin ilk hazırlandığında bilgisayar sisteminin düşük ücreti yanlışlıkla yazdığını söylüyorlar. Bir de bunun üstüne Koçarlı’daki çiftçiler için uygulanan sulama fiyatlarının buraya göre yarısından bile az 145 TL olduğunu duyan çiftçilerimiz bu adaletsizlik ve keyfiyet karşında isyan etmektedirler. Kaderleri ile baş başa bırakılmak istemeyen çiftçilerimiz defalarca haykırdıkları ama muhatap bulamadıkları sorunlarının çözüme kavuşmasını beklemektedirler.

Koçarlı Sulama Birliği, bir an evvel bu adaletsizlikten vazgeçerek, geçen yıl 154 TL iken bu yıl 317 TL aldığı ücreti, Koçarlı’daki üreticilerden aldığı 145 TL’den almalıdır. Geçen yıl bütün pompalardaki elektrik sarfiyatını düşürmek ve üreticiye ucuz fiyat vermek için düşünülen ve pompalara kurulacak güneş enerjisi panellerini, çiftçisinin yanında olduğunu göstermek adına oyalamadan bir an evvel bitirmelidir ki üretici ucuza suyunu kullansın.

Su kanalları kapalı sisteme geçmelidir. Mevcut kanallar ana kanal kapakları çok eski olduğundan kaçak su kayıpları had safhadadır ve zaten yokluğu yaşanan sular telef olmaktadır. Yıllardır yapılmayan bakımlarının bir an evvel yapılması memleket hayrınadır. Ürüne ve sulama sayısına göre yeni fiyatlar belirlenmelidir. Örneğin mısır, hasada kadar 7-8 defa sulanırken, zeytinlikler 2- 3 defa sulanıyor ama aynı ücret alınmaktadır. ÇKS kayıtlarını tek tek incelemek ve ürüne göre fiyat belirlemek zahmetli ve yorucu olmazsa tabi. Kanaldan motopompla sulamaya maliyetli olduğu için daha önce uygulanan %10 indirim yakında zamanda birlik tarafından kaldırılmış olup, bu ekonomik zor şartlarda cebelleşen çiftçiye nefes vermesi için tekrar geri gelmelidir. %10’luk indirim ücreti bile hiç olmazsa bir hayır duası ettirir size.

Birlik tarafından üstün körü temizlenen kanal servis yolları bakımsızdır. Kanaldan alınan çamur ve birikintiler hemen oraya bırakıldığından yol daralmakta ve bozulmaktadır. Bu enkazlar ile çiftçimiz birlikte yaşamaya mecbur bırakılmaktadır.

DSİ tarafından tasarruf gerekçeleri öne sürülerek yıllarca yapılmayan dere ıslah çalışmaları en az 2-3 yılda bir yapılmalıdır.
Elektrikli tarımsal sulama kw ücreti 2001 yılında 0,630 kuruş iken, bu yıl 3’e katlanarak 1.780 TL’ye uçmuştur. Kuyu çiftçinin, kullandığı elektrik ücretini ödeyen çiftçi Topçam Barajı bölgesindeki araziler hariç bütün Çine Ovası yer altı sondaj suyundan DSİ’ye dönüm başı yıllık 20 TL haraç ödüyor. Peki DSİ bunun karşılığında ne hizmet ediyor? Bu haraç kesme çıktı çıkalı çiftçi bunun cevabını merak ediyor. Bunu bırak arazi toplulaştırmasından bozulan yolları bile yapmadılar daha. Çiftçi tarlasına gidecek yolunu arıyor ama bulamıyor.

Dereden su kullanacak çiftçiye, yetmeyeceğini bile bile yılda 3 defa su kullanım beyannamesi imzalatılıyor. Çaresiz çiftçi ne yapsın, bile bile mecburen ürününün yanmaması için fazladan su kullanıyor. Paşa paşa da cezasını yemeye mecbur bırakılıyor. Eski yıllarda TEDAŞ zamanı, elektrik ücretleri hasat zamanında toplu olarak alınırdı. Şimdi AYDEM elektrik ücretlerini her ay alıyor. Üretim zamanı çiftçide para ne gezer. Para oradan buradan zor zahmet bulunmuş, toprağa yatırılmış zaten. ÇKS belgesine bakarak hasat zamanı elektrik ücreti almak çok mu zor?

Geçen yıl yaşanan kuraklık çiftçinin kâbusu olmuş, bu yıl bir nebze çoğalan yağışlar ile su seviyesi yükselen Gökbel ve Topçam barajlarından, birlikte dereye su bırakılması çiftçinin endişeli ve tedirgin olmasına neden olmaktadır. Savaklar su kaçırıyor bahanesini inandırıcı bulmayan çiftçilerimiz, bir babayiğidin çıkıp açıklama yapmasını bekliyor. Bütün bu istek, temenni ve dilekler Çineli çiftçilerimizin ülkeyi yöneten muhatapsız AKP iktidarından ve bunlara bağlı sözde, vatandaşının yanında olması gereken bürokrasi kurumlarından. AKP Çine ilçe başkanı ve yönetimi, Ankara’da deri koltuklarda boy boy fotoğraf çektirip, pembe hayalli gündem peşinde koşturmaktan biraz zaman ayırabilse keşke. Siz boş verin Ankara’dan hikâyeler yazmayı, Çine’ye dönün. Çiftçi sizi köyünde, tarlasında çektiği ıstırabın şahitliğine bekliyor! Aman geç kalmayın…