Haber Aydın’a Google News'te abone olun

Birgün gazetesi yazarı Erk Acarer, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarını köşesinden değerlendirdi.

Birgün gazetesi yazarı Erk Acarer, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in Youtube kanalında yayınladığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Mehmet Ağar'ı hedef aldığı videoları yazdı.

 Erk Acarer, AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu’ndaki Metin Külünk'ün AKP’de, Erdoğan ile Sedat Peker arasındaki arabulucu olduğunu belirterek, sürecin sonunda Süleyman Soylu'nun tasfiye edileceğini yazdı.

Öte yandan Sedat Peker'in Suriye'ye giden silahlarla ilgili yapacağı açıklamaların ardından çemberin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a da uzanabileceğini iddia etti.

Erk Acarer'in "Sedat Peker, Metin Külünk’ü işaret etti!" başlıklı köşe yazısı şöyle:

"Sedat Peker açıklamalarını sürdürürken, Cumhur İttifakı hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmek istiyor. Devekuşunu oynamak fayda sağlayabilir mi? Mümkün görünmüyor. Anlatılanlar, sadece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun etrafındaki çemberi daraltmıyor, tepeye de uzanıyor.

Peker, gerçekten de parça parça koparıyor. Videolar, yıllardır anlatıp yazdıklarımızın teyidi. Parçaları birleşince ortaya çıkan resim şu: “Her türden, suç ile hemhal olan iktidar, koltuğunu kaybetmemek ve çarkın dönmesini sağlamak için Türkiye’yi, tehdit, şantaj, terör ve şiddetle de imtihan etmiş.

UYUŞTURUCUDAN KANLI SÜREÇLERE!

Hırsızlıktan illegal ticarete, ‘mala çökmekten’ paramiliter çetelere, dizayn edilen medyadan yaratılan ‘sistem gazetecisine’ geniş bir kadraj. Peker’in anlattıklarında, devlet ile iç içe girmiş unsurların uyuşturucu ticareti de var, “Devlet” diyerek iktidar korumak isteyenlerin, 7 Haziran- 1 Kasım sürecindeki gibi ülkeyi kana bulamaları da!

 Tartışılan konulardan biri, anlatılanların nereye kadar uzanacağı. Peker, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili ayrı mesajlar verip onu ayrı tutuyor gibi görünüyor. “Abi” diyor. Etrafının ‘derinler’, ‘Pelikancılar’ ya da ‘Soylu ve ekibi’ tarafından sarılmış olduğunu söylüyor.

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan “devlet adamı” olarak söz ediyor, onun Soylu tarafından izletildiğini ileri sürüyor. Bu perspektifi, “İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı arasında zaten bir güç savaşı varken videolar Erdoğan’ın işine gelir” diyerek değerlendirenlerin sayısı bir hayli fazla.

SOYLU HIZLI DÜŞÜYOR

Süleyman Soylu’nun tasfiyesi ile bitecek bir sürece yaklaşıyoruz. Erdoğan’ın 17 Mayıs’taki açıklaması önemliydi: “Terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz.” İşçileri Bakanı bunu üstüne alınmalı!

ERDOĞAN’A YARAR MI?

Fışkıran irinin bu aşamada Erdoğan’a yaraması ise çok mümkün görünmüyor. Başka bir mesele üzerinden Soylu’nun itibar yitirerek yalnızlaşması işine gelebilirdi. Ancak süreç böyle değil. Devlet mekanizması bir bütün. Klikler arası ayrılıklar ya da menfaat çatışmaları olsa da birbirlerine ‘suçtan’ bağlı bir yapı var.

İlişkiler iç içe, homojen. Saray’dan kopuk olmuyor. Mesela, Peker’in açıklamalarında, Saray kapısında, 3 defa, ‘donlarına kadar aranan’, ‘ihale kovalayıcıları’ yer alıyor. Burada, ‘Saray’da ihale mi dağıtılıyor?’ ya da ‘Bu ihalelerden kim pay alıyor?” diye sormak mümkün.

Peker’in son videosunda hâlâ Saray’da muteber sayılan kişiler, ‘isimsiz’ de olsa öne çıktı. Bu da önemli bir nokta. Sedat Peker’in itiraflarında da yer alan, görüşüne başvurduğumuz, Eski AKP Milletvekili, siyasetçi ve iş insanı Feyzi İşbaşaran, ismi söylenmeyen partiliyi net açıklıyor:

“PEKER’İN ÖNEMLİ AYAĞI”

“AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu’ndaki Metin Külünk, Peker’in en önemli ayağıdır. AKP’de, Erdoğan ile Peker arasındaki tek arabulucudur. İlişkileri o düzenliyordu. Beyoğlu Emniyet Amirliği’nde bana saldırı yaptıran da Metin Külünk’tür, zaten Sedat Peker doğruladı.”

İşbaşaran, ‘Hürriyet binası saldırısını da ele alıyor: “Peker, ‘Bir AKP vekili rica ettiği için Hürriyet gazetesini bastım’ diyor. O isim de Metin Külünk’tür. ‘O istedi’ demek, ‘Erdoğan istedi, parti istediği için yaptım’ demektir.” Eski AKP Vekili İşbaşaran şöyle sürdürüyor:

“O dönem AKP Gençlik Kolları Başkanı olan Abdurrahim Boynukalın, açıklamasında, ‘ben akıllandım’ demeye getirdi, ‘Organizasyon bana ait değil’ dedi. Daha önce de ısrarla söylemişti. Külünk üzerinden bu işleri çeviriyorlar. Ancak artık taban çok rahatsız. Vekil arkadaşlar, şu dönem bir bitse diye lanet ediyor.”

‘SURİYE SİLAHLARI’

Peker, Suriye silahları meselesine de gireceğini söylemişti. Sadece çevresinden dolaşacak. Düşüncemiz şudur ki; Suriye’ye silah gönderilmesi işinde kullanılan ve bu işten kendileri de nemalanan bazı eski istihbaratçıların isimlerini, onların bağlandıkları siyasileri, iş insanlarını telaffuz edecek.

Halen Ukrayna’da bulunan, soğan TIR’larındaki silahların Suriye’ye gönderilmesi ile ilişkilendirilen, Nuri Gökhan Bozkır bu isimlerden biri olabilir. Ortakları ve silah firmaları üzerinden, Milli Savunma Bakanlığı, Altay Tank ya da Sancak Grubu ilişkileri tartışılabilir. Bu noktada bir parantezin açılması önem kazanıyor.

SADECE BİR GEMİ KALDI!

Sedat Peker, Suriye’deki cihatçılara, yüzlerce 4x4 araç ve çelik yelek yolladı. Sezar’ın hakkı Sezar’a, söylediği gibi bu işin ticaretini değil, cebinden harcamasını yaptı. Öfkesinin, bu ticaretin içindekilere uzanması muhtemel olacaktır. Belki de çember Milli Savunma Bakanı’nı da içine alır.

Bundan sonraki açıklamaları sonrasında da tıpkı diğerlerinde olduğu gibi sarmal, ister istemez ‘en tepe’ye uzanır. Henüz pazarlık aşaması sürüyor. Dönüş bileti Soylu’dan çıktı. Bir şekilde gemilere ulaşıyoruz! Bütün gemiler yandı. Sadece bir tane kaldı. Onu da Sedat Peker cebinde tutuyor."