Evliliğinin 40'ıncı gününden sonra şiddet görmeye başlayan genç kadın komşularından yardım istedi. Öte yandan, akşam eşini döven M.E.D., sabah ise evin her tarafına, 'Seni çok seviyorum' yazılı not kağıtları yapıştırdı.

Kuran kursunda öğreticilik yapan İlknur D. (29), 2015 yılında M.E.D. (29) ile evlendi. Eşinin görevi gereği Ankara'ya giden İlknur D., iddiaya göre evliliğin 40'ıncı gününden sonra şiddet görmeye başladı. Önceleri tokat atıp eşine zarar veren M.E.D. daha sonra işe gitmeden önce eşini dövmeye ardından da eşinin üzerine kapı kilitleyip telefonunu almaya başladı. Genç kadın ise kocasının inşaat işçisi babasını ve kardeşlerini öldürmekle tehdit ettiği gerekçesiyle şiddeti hep gizledi. Ayrıca evlenirken düğünde takılan altınları ise M.E.D., Ankara’nın Keçiören ilçesindeki bir bankaya kendi adına hesap açarak yatırdı.

Artık dayanamayan genç kadın, 3 aylık evliyken kayınbabası M.D.'ye yaşadıklarını anlattı. Bunun üzerine kayınpeder gelinine, "Elin çıktı da kolların mı koptu, dudakların çatladı da dişlerin mi döküldü" dedi. Kayınbabasından da yardım alamayan genç kadın, 6 ay daha sabretti. 9 aylık evliyken İlknur D., nişanlanmalarının yıldönümünde nişan kıyafetini giymek istedi. Buna sinirlenen kocası genç kadını boğmaya çalışıp darp etti. Kendisini banyoya kapatan kadın, havalandırmada penceresinden komşularından yardım istedi. Komşular ise geldiğinde M.E.D., "İlknur kendisine zarar veriyor. Ben onu çok seviyorum" diyerek olayı geçiştirdi.

AKŞAM DÖVDÜ, SABAH EVİN HER TARAFINA 'SENİ ÇOK SEVİYORUM' YAZDI

Artık dayanamayan genç kadın, eşi işe gittiğinde evden kaçarak uçakla Adana'ya ailesinin yanına geldi ve darp raporu alıp ardından da ailesine bütün yaşadıklarını anlattı. Aile büyüklerinin araya gelmesiyle ve M.E.D.'nin altınları geri eşine vermesiyle çift barışarak Ankara'ya döndü. Çift evine gittikten sonra eşi yine onu dövmeye ayrıca aç bırakmaya başladı. Öte yandan, akşam eşini döven M.E.D., sabah ise evin her tarafına, 'Seni çok seviyorum' yazılı not kağıtları yapıştırdı.

2 ay boyunca neredeyse hiç şiddet uygulamayan eşinin anne ve babasıyla ziyaret için Adana'ya gelen İlknur D., kayınbabasının, ‘Kızım, M.E.D.’nin borcu var. Sana da söylemiyor. Sen bu altınlar ona ver de o borcu kapatsın’ demesi üzerine kayınbabasına 150 bin lira değerindeki altınları teslim etti. Altınları verdikten sonra eşi, kaynanası ve kayınbabasından haber alamayan İlknur D., kandırıldığını anladı.


21 Ocak 2017 tarihinde en son eşiyle görüşen genç kadın 23 Ocak tarihinde Adana Cumhuriyet Başsavcılığına giderek suç duyurusunda bulunup 10 gün sonra da boşanma davası açtı. Ancak genç kadın dava açtığında kendisinden 2 gün önce eşinin de Ankara'da boşanma davası açtığını öğrendi.

Mahkeme sürerken genç kadına aylık 700 TL nafaka bağlandı. İlknur D, avukatının da bu paraları 2 yıl boyunca vermediğini ileri sürdü. 2019 yılında ise Adana Barosu’na şikayet yoluyla genç kadın bütün paralarını avukattan alıp kendisine başka bir avukat tuttu. Boşanma davası süren İlknur D., şimdi bir an önce boşanmak istiyor.

"HEM MADDİ HEM DE MANEVİ ZARARA UĞRADIM"

Yaşadıklarını İHA'ya anlatan İlknur D., "Beni kardeşlerime, aileme zarar vermekle tehdit ettiği için sustum. Ankara’dan buraya geldik, benden altınları da aldılar. Ben onları şikayet edinceye kadar beni kimse aramadı. Şikayetimden sonra aylarca beni aramayan insanlar geri barıştıralım diye ortaya çıktılar. Ben evrak toplayıp boşanma davası açtığımda bir baktım ki benden 2 gün önce o Ankara’da boşanma davası açmış. 3 Şubat 2017 tarihinden bu yana boşanma davamız devam ediyor. Ben buraya ziyarete geldim. 1 haftalık kıyafetlerim yanımdaydı sadece benim bütün eşyalarım, çeyizim, kitaplarım hep gitti. 150 bin liralık altınlarımı aldılar. Sadece manevi olarak değil, maddi olarak da zarara uğradım” diye konuştu.

"LÜTFEN BİZİ BOŞAYIN"

Pandemi nedeniyle mahkemenin de ertelendiğini söyleyen genç kadın, “Ben önce ilahi adalete sonra da Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine inanıp, güveniyorum. Bende sıradan bir insanım. Anadolu kızıyım. Hem namusumu kullanıp attılar hem de maddi ve manevi resmen çöküntüye uğradım. Mahkemeden sonra ben Ankara’daki evime gittiğimde bütün eşyaları alıp evi terk ettiklerini gördüm. Oradan da mağdur edildim. Mahkeme de bitmedi. Ben 1 yıllık evliliğin 3 yıldır mahkemesini görüyorum. Lütfen bizi boşayın. Altınları aldıklarını inkar ettiler ama bizim o zaman mesaj dokümanlarımız vardı. Onları verince her şeyi ortaya çıktı. Ben biran önce hakkımı alarak boşanmak istiyorum. Yeni bir Emine Bulut vakası olmasın. Ben öldükten sonra adalet yerini bulmasın. Yaşarken adalet olsun” ifadelerini kullandı.