Yazılı bir açıklama yapan Başkan Mersin, “Malumunuz ilimizde yaz aylarını yaşıyoruz... Dünya’yı kasıp kavuran korona bir yandan sıcaklar bir yandan derken hepimiz artık biraz ferahlamak istiyoruz. Ramazandı, Kurbandı derken mübarek günlerimizi de idrak ettik ve şimdi kimimiz sosyal mesafeye riayet ederek; sahife alanlarımızda günü birlik de olsa ferahlamak, kimimiz evladımızın, sevdiklerimizin düğününü cemiyetini idrak etmek telaşında” dedi.

Açıklamasının devamında AKP’li Yavuz’un tuvalet paylaşımını hatırlatan Başkan Mersin, “Kimimiz sahife alanlarında çok afedersiniz “WC gözcülüğünü” dert edinmiş, kimimiz “cemiyetini ekonomik koşullarda milletimiz nasıl icra edecek, gönlüde eli de bol Aydınlımız sevdiğine nasıl bulup buluşturacak da altınını takacak” derdinde. Bakıyorum bugün cemiyetlerimizin olmazsa olmazı çeyrek altın 730 lirayı geçmiş... Peki benim asgari ücretle geçinmeye uğraşan vatandaşımın cebine ayda ne giriyor, o da 2.325 lira civarında. Yani bugün bir asgari ücretli Aydınlı ancak “üç” çeyrek altın alabiliyor maaşının tümüyle. Peki çok değil iki yol önce bu altın kaç liraymış? 327 lira... Peki asgari ücret? 1.603 lira... Yani yalnızca iki yıl geriye gittiğimizde, bir asgari ücretli vatandaş bir aylık geliriyle neredeyse beş çeyrek altın alabiliyormuş. Peki 2 yılda Aydınlı asgari ücretle geçinen hemşehrimin ayda 2 çeyrek altını nereye gitti değerli hemşerilerim? Kim aldı 2 çeyreği. İşte vatandaşın ekonomisi, sokağın enflasyonu böyle hesaplanır. Simit bile yemese asgari ücretli yurttaşım şu yaz günü her hafta cemiyet, her hafta düğün 3 altını alıyor, dördüncü haftaya ellerini açıyor. Kıymetli WC gözcüleri, Aydınlılar adına size soruyorum; nerede bizim 2 çeyrek? Size soruyorum bu vatandaş taş kemirse dördüncü haftanın cemiyetine sayenizde anca bir çay bardağı toz şeker götürebilecek, farkında mısınız? Sizin WC gözlemek mi hoşunuza gidiyor, yoksa hesap yapmak mı ağırınıza? Hadi bu hesapları ben yaptım sizin için, siz de bir bardak toz şekerin hesabını yapında; ‘ne münasebet bir bardak toz şeker alır, abartma’ diyin, olur mu?” dedi.