Aydın'da bir bankada yönetici pozisyonunda çalışan Feyzan Ecer Şahan (45), yoğun iş hayatından bunalınca tarımla uğraşmaya karar verdi.

Ecer Şahan, Antalya'da katıldığı tarım fuarında topraksız çilek üretimine ilişkin bilgi alınca bu işe yöneldi. Durumu iş arkadaşı Tülay Çelimli (45) ve akrabası doktor Özlem Şahan'a (52) anlatan Ecer Şahan, onların da "olur" vermesiyle topraksız serada çilek üretmek için fizibilite çalışmalarına başladı.

Çevresindekilerin "Kadınsınız, yapamazsınız" eleştirilerine rağmen 3 arkadaş, kendi birikimleri ve bankadan çektikleri bir miktar krediyle birlikte 4 milyon liralık yatırımla Kardeşköy Mahallesi'ndeki 10 dönümlük alana tam otomasyonlu topraksız sera kurdu.

Yılda 240 ton ürün alınabilecek sisteme sahip seranın ilk ürünlerini bu yıl alan girişimci kadınlar, çilekleri Türkiye'nin farklı illerine göndermeye başladı. Girişimci kadınlar, gelecek sezon yurt dışından gelen siparişlerle ihracata hazırlanıyor.

Feyzan Ecer Şahan, AA muhabirine, başarıya ulaştıkları için mutlu olduğunu dile getirdi.

"Topraksız serada verim artıyor"

Topraksız seranın daha karlı olduğunu aktaran Ecer Şahan, "Normalde 1 dönüme 6 bin fide dikiyorsanız burada 25 bin fideye kadar çıkabiliyor. Aynı zamanda ürün kaliteniz artıyor. Katlı sistem yapabiliyorsunuz. Gübre daha az oluyor. Toprağa suyu saldığınızda ne kadarının bitkiye gittiğini göremiyorsunuz. Burada gramla, milimle ne kadar gittiğini görüyoruz. Yani bitkiye ne verdiğimizi ve bitkinin ne istediğini her gün görebiliyoruz. Dolayısıyla verim artıyor." dedi.

"Kadın isterse her şeyi yapar" diyen Ecer Şahan, şöyle devam etti:

"Bu çilekler sadece meyve değil. Bizim kızlarımız gibi her gün yanlarındayız. Ne istiyorlar diye bakıyoruz. Gerçekten bir şey üretmek ve ortaya koymak çok güzel bir şey. İnsanlar her şeyi öğrenebilir. Okuduğunuz müddetçe her şeyi bilebilirsiniz. Biz sürekli yayınlar okuyoruz. Damlama su borularını bilmezken onları öğrendik. Öğrenmek ve yapmak istiyorsanız kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok. Hedefimiz seradan maksimum değeri alarak ihracata yönelmek. Yurt dışıyla ilgili görüşmelerimiz var. İhracatla ilgili sertifikalarımız tamamlanınca göndermeyi düşünüyoruz."

"İyi ki böyle bir işe girmişiz"

Tülay Çelimli ise her türlü riski alarak bu işe girdiklerine dikkati çekerek tarımla uğraşmanın kendisini rahatlattığını kaydetti.

Hiç pişman olmadığını belirten Çelimli, "Bugüne kadar hep masa başında çalıştık ve topuklu ayakkabılarla gezdik. 'siz bankacıydınız, masa başında çalıştınız yapamazsınız, profiliniz uygun değil' diye çok ön yargılı yaklaşanlar oldu. Bize inanmadılar ilk başta. 'bunlar hobi bahçesi yapacaklar' diye düşündüler. Burayı gördükten sonra inanamadılar." diye konuştu.

Özlem Şahan ise işin çok fazla özveri gerektirdiğini belirterek arkadaşlarıyla ortak bir şeyi başardığı için çok mutlu olduğunu ifade etti.