Kararda yer alan raporlar, şüphelerin artmasına neden oldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’nün savcılığa gönderdiği ve “takipsizlik” kararına giren raporda, “Olayda kullanılan Baretta marka silah üzerinde parmak izi tespit edilemediği” belirtildi. Kriminal raporda ise Kadirova’nın elinde atış artıklarına rastlanmadığına işaret edildi. Olaydan 5 saat sonra yapılan ölü muayene işleminde de Kadirova’nın tahmini ölüm saatinin 3-36 saat öncesinde olabileceği ifade edildi.

OdaTV’de yer alan habere göre; AKP’li Şirin Ünal’ın evinde, 23 Eylül 2019 günü, saat 20.56 sıralarında yarı otomatik Baretta marka silahla kendisini vurduğu iddia edilen Nadira Kadirova’nın ölümüyle ilgili soruşturmada verilen “takipsizlik” kararının ayrıntılarına Cumhuriyet’ten Alican Uludağ ulaştı.

Kararda, olayda kullanılan merminin İtalya yapımı olan Baretta marka 92S model yarı otomatik tabanca ile atıldığı belirtilerek Ankara Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Parmak İzi Geliştirme Büro Amirliği’nin 29 Eylül 2019 tarihli raporuna yer verildi.

‘PARMAK İZİ YOK’

Raporda, “Olayda kullanılan Baretta marka silah üzerinde parmak izi tespit edilemediği” belirtildi. Ankara Polis Kriminal Laboratuvarı Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğü’nün 1 Ekim 2019 raporunda ise Nadira Kadirova ve Şirin Ünal’dan alınan el swaplarında atış artıklarına rastlanılmadığı ifade edildi. Kadirova’nın üst giysisinin sol ön taraf göğüs bölgesinde bulunan delik etrafında atış artıkları tespit edildiği aktarılan raporda, atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre atışın bitişik atış mesafesinden yapıldığı kanaatine varıldığı kaydedildi. Raporda, silah tetiği üzerinden ve olay yerinde çalışma masası yanı zemin üzerindeki anahtar yüzeyinden alındığı belirtilen swap örneklerinin halı üzerinden alınan kan örnekleri ile uyumlu olduğu, bunun kadın genotipinde olduğunun tespit edildiği ifade edildi. Savcılık kaynakları, “silahta parmak izinin çıkmamasının o sırada elinin terlemesi nedeniyle olabileceğini, atış artıklarının tespit edilmemesini ise mermi kovanının silahta takılı kalmasına” bağladı.

ÖLÜM DAHA ÖNCE Mİ OLDU?

Kararda, saat 20.56’da meydana gelen ölüm olayına ilişkin “Ölü muayesi işlemi 24 Eylül 2019 tarihinde ve saat 00.58 itibarıyla, öncesindeki 3-36 saatler arasında kalan zaman dilimi içerisinde meydana gelmiş olabileceği bildirilmiştir” denildi. Bu tespit üzerine “Kadirova’nın ölüm saatinin açıklanandan daha öncesinde meydana gelmiş olabileceği” ihtimalini de ortaya koydu. “Takipsizlik” kararında ise Kadirova’nın ölümüyle ilgili, “Otopsi raporları içeriğinde de anlaşılacağı üzere ölen Nadira Kadirova’ya yönelik cinsel saldırı iz ve emaresine rastlanılmamıştır. Olay tarihinde Kadirova’nın bulunduğu odanın kapılarını içeriden kilitleyerek, odada yalnız başınayken daha önceden alarak odada sakladığı Baretta marka silahı kalp üzerine dayayıp bir el atış yapmak suretiyle intihar ettiği ve kaldırıldığı hastanede vefat ettiği, onu intihara azmettiren, teşvik eden, intihar kararını kuvvetlendiren ve intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi ya da kişilerin bulunmadığı anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.

KANINDA ANESTEZİK MADDE

Kararda yer alan Ankara Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 1 Eylül 2019 tarih raporunda da Kadirova’nın kanından alınan örneklerin incelendiği belirtilerek, “Kanında ilaç etken maddelerinden (1213ng/mL) Prilokain, (2ng/mL) Lidokain ve (80ng/mL) Ketamin bulundu” denildi. Raporda, mesane yıkama suyunda ilaç etken maddelerinden Prikolain ve Lidokain bulunduğu bildirildi. Ancak “takipsizlik” kararında, lokal ve genel anestezi için kullanılan bu ilaçların kaynağının araştırıldığına dair herhangi değerlendirme yapılmadı. Ayrıca kararda, bu anestezik ilaç maddelerinin Nadira Kadirova’ya acil serviste yapılan müdahale sırasında kullanılıp kullanılmadığına ilişkin ayrıntı da yer almadı.