Menteşe ilçesi Zeytinköy Mahallesi Hayıtlı mevkisinde, 23 Ağustos'ta Halime K'nin kullandığı taksi, yolun karşısına geçmeye çalışan Ceylan Pınaraltı'na çarptı. Çocuk, olay yerinde yaşamını yitirdi. Sürücü, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Cansu (25) ve Erkan Pınaraltı (33) çifti, küçük kızlarının yokluğuna alışmaya çalışıyor. Evlerinde gözyaşı ve hüzün eksik olmayan çift, kızlarının hatıralarıyla avunuyor.

Taziye ziyaretine gelen mahallelinin desteğiyle ayakta durmaya çalışan Cansu Pınaraltı, AA muhabirine, yaşananların çok acı olduğunu, hala olayın şokunu üzerlerinden atamadıklarını söyledi.

Canının bir parçasını kaybetmenin acısını yüreğinde hissettiğini aktaran Pınaraltı, şöyle konuştu:

"Çok akıllı bir çocuktu. Hızlı gelen aracın çarpmasıyla aramızdan ayrıldı. Sürücüye 'dur' diye bağırdık ama bizi duymadı. Çocuğum oracıkta can verdi. Çok büyük hayallerim vardı. Doğum gününü ölmeden bir gün önce kutlamıştık. Kızımın doğum günü ölüm yıl dönümü oldu. Evlat acısı gerçekten çok zor. Hep duyardık ama bu kez bizim başımıza geldi. Kızım olmadan evime giremiyorum, her yer çok karanlık, bomboş."

"Başka canlar yanmasın"

Baba Erkan Pınaraltı ise yaşananlara hala bir anlam veremediğini dile getirdi.

Bölgede sürekli trafik kazalarının yaşandığını, araçların hayvanlara da çarptığını savunan Pınaraltı, bu kez çarpılanın kızı olduğu için hüznünün büyük olduğunu ifade etti.

Bu tür kazalar nedeniyle mağduriyetlerin söz konusu olduğuna değinen Pınaraltı, şöyle devam etti:

"Vatandaş olarak biz ne yapacağız? Bize yardım edin, başka canlar yanmasın. Bugün benim, yarın bir başkasının başına gelebilir. Bu duruma bir çare bulunması ve yolda önlem alınması gerekiyor. Her babanın olduğu gibi benim de çocuğum için hayallerim vardı. Büyütüp kendisini yetiştirip, iyi bir vatandaş olmasını sağlayacaktım. Artık sadece bir oğlum kaldı."

Babaannenin çabası da fayda etmedi

Babaanne Nasibe Aksoy da "Bu yolda önlem alınsın. 'Çocuklarımız ölecek' dedim. Araçlar hızlı geçiyor diye yollara halat attım, onu da kaldırdılar. 'Yaşlı insanlara dikkat edin, yolda araç çarpmasın' derdim. Şimdi benim evime kor düştü. Televizyonda, ölen çocukları gördüğümde dayanamazdım, şimdi de bizim başımıza geldi." diyerek, gözyaşı döktü.

Dede Niyazi Pınaraltı ise aynı acıyı başkalarının yaşamaması için bölgede önlem alınmasını isteyerek, "O benim anneme benzeyen sarı menekşemdi. Artık hayatta değil." ifadelerini kullandı.

Hala Türkan Pınaraltı da kazanın yaşandığı günün sabahı Ceylan'ın yanında uyuduğunu, kalktıktan sonra da birlikte kahvaltı yaptıklarını, yeğenini kaybetmenin acısını yaşadıklarını kaydetti.

Yaşanan acının tarif edilemeyeceğini belirten Pınaraltı, "Ceylan melek oldu gitti. Çok sevgi dolu bir çocuktu. Yolda gördüğü insanın boynuna atlayan bir kız çocuğuydu. Ağustosta doğdu, ağustosta da öldü. Tarif edilemez bir durum. Acımızdan ne yapacağımızı bilemiyoruz." diye konuştu.