Erzurum'da, ablasının 23 yaşındaki kızına cinsel saldırıda bulunarak hamile bırakmakla suçlanan, evli, 2 çocuk babası A.İ.'nin Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. 'Nitelikli cinsel saldırı ve tehdit' suçlarından 20 yıla kadar hapsi istenen A.İ., suçlamaları kabul etmedi. A.İ., "Kendisi sürekli beni tahrik ediyordu. Rızası ile ilişkiye girdim. Annem ve kendi annesinin aynı odada olduğu anda bile birlikte olduk" dedi.

Erzurum'da oturan genç kız, 31 Temmuz'da polisi arayarak imam dayısı A.İ.'nin kendisine 2016 yılında tecavüz ettiğini söylerek şikâyetçi oldu. Dayısının tecavüzü ile hamile kaldığını anlatan kimliği açıklanmayan genç kız, tehditler nedeniyle bunu kimseye anlatamadığını söyledi. 9 Mayıs 2017'de başka bir şehirde özel bir hastanede doğum yaptığını belirten genç kız, "Üzerime battaniye örterek tecavüz etti. 'Bu yaşadıklarını kimseye anlatmayacaksın. Anlatırsan seni öldürürüm, yaşatmam. Zaten kimse sana inanmaz. İmam olduğum için herkes bana inanacaktır. En sonunda sen suçlu çıkarsın' deyip çıktı" dediğini anlattı.

Hakkındaki şikayeti öğrenen A.İ., görev yaptığı Muş'un Malazgirt İlçe Müftülüğü'ne dilekçe vererek görevinden istifa etti. Telefonlarını kapatarak ortadan kaybolan imam, Elazığ'da yakalandı ve 11 Ağustos'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

A.İ., yeğeni ve evlatlık verilen erkek bebekten alınan kan örnekleri, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'na gönderildi. Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığın'da yapılan DNA incelemesinde bebeğin yüzde 99.99 A.İ.'nin oğlu olduğu belirlendi. Bunun üzerine A.İ. hakkında Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'nitelikli cinsel saldırı' suçunda 18 yıla kadar, 'tehdit' suçundan da 6 aydan 2 yıla kadar hapsi istendi.

'BENİ TAHRİK EDİYORDU'

Yargılanmasına başlanan A.İ. duruşmaya tutuklu bulunduğu Elazığ E Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Suçlamaları kabul etmeyen A.İ., şu iddialarda bulundu:

"Kendisi sürekli bana dokunarak ve mesaj atarak tahrik ediyordu. Birkaç kez kendisi ile rızası ile birlikte oldum. Annem ve kendi annesinin aynı odada olduğu anda bile birlikte olduk. Hamile olduğunu öğrendiğimde kendisine çıkıştım, 'Şimdi neden söylüyorsun' dedim. Çocuğun 3 aydan sonra alınmadığını öğrendim. Çocuğu aldırıp bu belayı başımdan def etmek istiyordum. Kars'ta bu işi yapan birilerinin olduğunu öğrendim. Bebeği aldırmak için kendisi ile buluştuk. Ancak, kabul etmedi. Bana yardımcı olacak olan Suat ve Erdoğan benim imam olduğumu öğrenince 'Seni Bimer'e şikayet ederiz' diye tehdit edip, para istiyorlardı. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. İlişkilerin hepsi kendi isteği ve arzusu doğrultusunda olmuştur."

MÜEZZİNİN EŞİNİ TACİZ ETMİŞ

Cinsel saldırına maruz bırakılan genç kız ise A.İ.'nin iftira atarak olayları örtbas etmek istediğini belirtti. Mağdur kızın avukatı Ahmet Haluk Terzioğlu, A.İ.'nin savunmalarının fantezilerden oluştuğunu söyledi. Köy yerinde sessiz sakin ortamda evde birileri varken yeğeni ile ilişkiye girmesinin yaşamın olağan akışına aykırı olduğunu vurgulayan avukat Terzioğlu, şunları söyledi:

"Evde birileri varken özellikle aynı odada karı-koca olarak bile birlikte olmazken, yeğeni ile bu denli bir ilişki yaşaması bizce düşünülemez. Kesinlikle savunmalarına itibar edilmemesi gerekir. Bir önceki görev yeri olan Tunceli'nin Pülümür ilçesinde müezzinin karısına tacizde bulunduğu için Muş'un Malazgirt ilçesine sürülmüş. Buna ilişkin sabıkasının bulunması hususlarının gözetilmesini talep ediyorum. Ayrıca şahıs Kuran kursunda öğretici olduğunu söylemektedir. Öğrencilere karşı yaklaşımlarının kolluk marifetiyle sorulabilir. Bize göre yeğenine bunu yapan başka çocuklara neler yapmaz. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz."

Mahkeme heyeti, A.İ.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.